Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı, Tapu Kanununun 26. maddesi uyarınca sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebeliceği, bu nedenle, haczin kaldırılması için anılan süre içinde tescil davası açılarak 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanmasının zorunluğu olduğu -
Haciz yapılan işyerinin borcun doğumundan sonra borçlu tarafından üçüncü bir kişiye devredilmiş ve devir sırasında İİK. 44 ve BK. 179. (şimdi; TBK. mad. 202) maddelerindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde, devrin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği (ve devralan kişinin işletmenin borçlarından sorumlu olacağı)–
Haczin uygulandığı adresin, borçluya ödeme (icra) emrinin tebliğ adres olmaması ve bu adresin borçlularla ilgisinin kanıtlanmaması halinde, "mülkiyet karinesi"nin davası -üçüncü kişi yararına sayılacağı-
Haczedilen eşyalar hakkında sunulan faturaların gerçekten o eşyalara ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, bir sonuca varılması gerekeceği–
Dava konusu mal borçlunun elindeki iken haczedilmesine rağmen, icra memurunun kanunu yanlış (İİK’nun 96. ve 97. maddeleri yerine 99. maddesini) uygulaması nedeniyle dava açma külfetinin alacaklıya yüklenmesinin, ispat yükünün yer değiştirmesine (alacaklıya geçmesine) neden olmayacağı, alacaklının açmak zorunda kaldığı bu davada ispat yükünün yine davalı üçüncü kişide olacağı ve üçüncü kişinin borçlu lehine olan «mülkiyet karinesi»nin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle kanıtlamak zorunda olduğu–
Borçlu şirketin yetkili temsilcisinin borcu kabul ederek, mal beyanında üçüncü kişi elinde haczedilen makineyi göstermiş, aynı gün alacaklı vekilince bu makinenin haczi bağlanmış olduğundan, bu işlemlerin “haczin danışığa dayalı olarak konulduğu”nu gösterdiğinden, alacaklıyla borçlu arasındaki görünürdeki takip dayanağı borç belgesinin, borçlu tarafından üçüncü kişiye satılıp teslim edilen makinenin haczini sağlamak amacıyla danışıklı olarak düzenlendiğini belirttiğinden, danışığa dayalı istihkak davasının reddi gerekeceği-