«Hayatın Olağan Akışına Aykırı İddialar»
Takip konusu borcun doğumundan sonra «gerçekleştirilen anlaşmalı boşanma sonucunda boşanan ve alım gücü bulunmayan eş tarafından borçlu eşin ihalede satılan mallarının alınmasının», «borçlu şirketin zilyetliğinde haciz edilen malların borcun doğumundan sonra borçlu şirketin ortağı tarafından devir sözleşmesiyle alınıp tekrar borçlu şirkete kiralanmasının», «boşanmadan önceki bir tarihte noter satış sözleşmesi ile borçlu eş tarafından diğer eşe satılmasının», «borcun doğumundan sonra kısa aralıklarla gerçekleştirilen devirlerin, borçluya ait iş yerinin borcun doğumundan sonra borçlunun akrabası tarafından devir alınmasının», «borcun doğumundan sonra borçlu oğlunun aracının annesi tarafından satın alınmasının», «borçluya ait ev ve eşyaları borçludan satın alan yeğeninin aynı gün adi şekilde düzenlenen bir sözleşme ile bunları borçlunun oğluna kiralamasının», «borçlunun sekreterinin dava konusu hacizli ev eşyalarını noterde düzenlenen kira sözleşmesiyle borçluya daha önce kiralamış olmasının», «borçlu şirkete ait tüm demirbaş eşyaların borcun doğumundan sonra borçlu şirket ortaklarının yakın akrabaları tarafından kurulan şirkete satılmış olmasının», «borçlunun ihalede satılan -televizyon, buzdolabı gibi- taşınır eşyalarının, alan tarafından tekrar borçluya kiralanmasının», vb. alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlemler olduğu-
Takipten sonra, haciz tarihinden kısa bir süre önce veya haciz tarihinde yahut haciz tarihinden sonraki tarihte düzenlenmiş olan faturaların -tek başına- HUMK. 299/I uyarınca alacaklının haklarını etkilemeyeceği ve İİK. 97/a’da öngörülen mülkiyet karinesinin aksini isbata elverişli kanıt olarak kabul edilemeyeceği– (Not: Yürürlükten kalkmış olan HUMK. 299/II.'nin "Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur." şeklindeki hükmü yeni HMK.'ya alınması unutulmuşsa da, bu hükmün düzenlediği hususların bugün dahi aynen uygulanması gerekeceği-
Dava konusu mal borçlunun elindeki iken haczedilmesine rağmen, icra memurunun kanunu yanlış (İİK’nun 96. ve 97. maddeleri yerine 99. maddesini) uygulaması nedeniyle dava açma külfetinin alacaklıya yüklenmesinin, ispat yükünün yer değiştirmesine (alacaklıya geçmesine) neden olmayacağı, alacaklının açmak zorunda kaldığı bu davada ispat yükünün yine davalı üçüncü kişide olacağı ve üçüncü kişinin borçlu lehine olan «mülkiyet karinesi»nin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle kanıtlamak zorunda olduğu–
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu, dolayısı ile davacı alacaklı yararına olduğu, ispat yükü kendisine düşen davacı 3. kişinin bu karinenin aksini güçlü delillerle ispat etmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin ibraz ettiği ancak başka güçlü delillerle desteklenmeyen âdi nitelikteki kira sözleşmesinin HUMK. 299/I uyarınca alacaklıyı bağlamayacağı– (Not: Yürürlükten kalkmış olan HUMK. 299/II.'nin "Bir senedin kendisine ibraz olunduğu, katibiadil veya salahiyettar memur tarafından alelüsul tasdik edilmiş ise ibraz tarihi veyahut imza edenlerden birinin vefatı tarihi veya imza etmesine imkanı maddiyi selbeden bir hadisenin vukuu tarihi veyahut ol senedin bir muamelei resmiyeye esas ittihaz kılındığı tarih üçüncü şahıslar hakkında da muteber addolunur. Bu nevi senetlerde bahsolunan sair senetlerin tarihleri üçüncü şahıslar hakkında ancak son senet tarihinin musaddak addolunduğu tarihten itibar olunur." şeklindeki hükmü yeni HMK.'ya alınması unutulmuşsa da bu hükmün düzenlediği hususlar bugün dahi aynen uygulanması gerekir.)
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen sözleşme ile, iyiniyetle aracı satın almış olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, mülkiyetin alıcıya geçmesi için trafik sicilinde aracın alıcı adına tescilinin -tescil işlemi «açıklayıcı» bir işlem olup, satışın geçerliliğini etkileyici nitelikte «kurucu» bir işlem olmadığından- zorunlu olmadığı–