Haczi uygulayan icra memuru da hazır bulundurularak yerinde keşif yapılıp, haczin “davacının oturduğu katta mı, yoksa borçluya ait katta mı” yapıldığının açıkça saptanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK. nun 99. maddesi gereğince alacaklıya dava açmak üzere süre verilmesi, ya da bu konudaki isteğin reddedilmesi, yahut İİK. nun 96 ve 97. maddelerindeki hükümlerin uygulanması nedeniyle şikâyet yoluna başvurulması üzerine, icra mahkemesince verilen kararların İİK. nun 363/6 maddesi gereğince temyiz edilebileceği-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-
Görülen istihkak davasında, ağır ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen takip dayanağı bono ile ilgili sahtelik davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği-
İstihkak davalarında, takip alacaklısının birden fazla olması halinde tümünün davada “taraf” olarak gösterilmesi gerekeceği, bu durumun kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle de kendiliğinden göz önünde bulundurulacağı –İstihkak davası açıldıktan sonra alacaklının dosyadaki alacağının bir kısmını başka kişilere temlik etmiş olması halinde, alacağı kısmen temlik alan kişi ya da kişilere de yöntemine uygun şekilde dava dilekçesinin ve duruşma davetiyesinin tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi gereceği-
Dava konusu araç satışı ile ilgili olarak alacaklı tarafından asliye ticaret mahkemesinde açıldığı bildirilen tasarrufun iptali davasının sonucunun istihkak davasında “bekletici mesele” yapılması gerekeceği-
Davacı üçüncü kişinin “yedi ayrı takip dosyalarında farklı alacaklıların değişik nedenlerden doğan alacakları için haczedilmiş çileklerin kendisine ait olduğunu” belirterek, tüm alacaklıları hasım göstermek suretiyle -davalılar arasında ne zorunlu dava arkadaşlığı ve ne de ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından- tek bir dava açamayacağı; mahkemece yargılamanın sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için “davaların ayrılmasına” karar verilmesi gerekeceği-
İİK. nun 97/XV maddesi uyarınca istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına –malın değerinin %15’ inden aşağı olmamak üzere- tazminata hükmedilmesi için, “alacaklının kötü niyetinin kanıtlanması” gerekeceği; buradaki kötü niyetten amacın ”haciz sırasında, haczedilen malların davalıya ait olduğunun alacaklı tarafından bilinmesine karşın alacaklının icra memurundan o malların haczedilmesini istemesi” olduğu-
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 9 ve 512 maddeleri uyarınca- “davalının ikametgahının bulunduğu” , ”asıl icra takibinin yapıldığı” , ”haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu” ve “eşyanın bulunduğu” yerdeki icra mahkemesinde açılabileceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-