Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında, istihkak iddiasını kabul etmiş olan borçlunun bu davada “davalı” olarak gösterilmesine gerek bulunmadığı; ancak haciz sırasında bulunmayan ve kendisine haciz tutanağı tebliğ edilmemiş olan borçluya da davanın yöneltilmesi gerekeceği-
İİK. nun 97 ve 99. maddelerine göre istihkak davası açmak üzere süre verme yetkisinin asıl icra dairesine ait olduğu-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri”nin bu arada “avukatlık ücreti”nin -alacak miktarı ile haczedilen taşınır malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden- "nispi" olarak hükmedilmesi gerekeceği-
Takip konusu borcun ödenerek haczin kalkması halinde "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderlerinin, bu arada avukatlık ücretinin alacak miktarı ile haczedilen taşınır malın değerinden hangisi az ise onun üzerinden nispi olarak, karar ve ilam harcının ise maktu olarak haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiği-
İİK. nun 97/XV maddesi uyarınca istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına –malın değerinin %15’ inden aşağı olmamak üzere- tazminata hükmedilmesi için, “alacaklının kötü niyetinin kanıtlanması” gerekeceği; buradaki kötü niyetten amacın ”haciz sırasında, haczedilen malların davalıya ait olduğunun alacaklı tarafından bilinmesine karşın alacaklının icra memurundan o malların haczedilmesini istemesi” olduğu-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre "delillerin toplanmasına ilişkin ara kararın yerine getirilmesinden önce borcun ödenmesi dolayısıyla istihkak davasının konusuz kalmış olması halinde" avukatlık ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
Davanın kabulü halinde kural olarak yargılama giderlerinin davalıya yükletileceği, ancak, HMK’ nun 312/2 maddesi uyarınca davalının hal ve davranışıyla davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk oturumunda davayı (davacının talep sonucunu) kabul etmiş olması halinde, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
Dava konusu hacizli taşınırın mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında kaldırılması halinde, mahkemece "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerektiği-