İstihkak davasının açıldığı tarihte hukuken geçerli bir haciz bulunmaması halinde, bu hacizle ilgili olarak açılan davada hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerekirken "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmasının yasaya uygun olmadığı- Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borç kaynağı çekle belirtilen takip talebindeki adreste yapıldığı, bu tarihten önce aynı adreste yapılan haciz sırasında da borçlu şirket yetkilileri bizzat hazır bulundukları anlaşıldığından, İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesinin borçlu, (dolayısıyla davalı karşı davacı alacaklı) yararına olacağı- Davacı-karşı davalı şirket, "işyerini boş olarak kiraladığını" ileri sürmüşse de, borçlu şirketin kullandığı ticarel nvani altında aynı ürünlerin satışının yapıldığı, çalışanlarının aynı şahıslar olması ve borç doğumundan sonra borçlu tarafından bir kısım malların devredilerek anılan şirketin aynı mallan bu kez davacıya satış olarak gösterilmesi olguları karşısında işyerinin üstü örtülü devir niteliğinde davacı şirkete devredildiğinin kabulü gerektiği- İşyeri devrinin İİK. mad. 44 koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve isbat olunamadığı gibi, devralan 3. kişinin devraldığı şirketin borçlarından alacaklılara karşı sorumlu olacağı açık olduğundan, davacı karşı davalı 3. kişinin davasının reddine, davalı karşı davacı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerektiği- Borçluya ait olan davacı 3. kişi şirketle ilgili bulunmayan finansal kiralama sözleşmesine dayanarak davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulması halinde İİK. nun 99 veya 96 ve 97. maddelerinde yazılı kurallardan hangisinin uygulanacağını, başka bir değişle “dava açma külfetinin alacaklı ya da istihkak iddia eden 3. kişiden hangisine yükletileceğine” asıl icra dairesinin karar vereceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Taşınır mala ilişkin istihkak davalarının -HUMK. 9 ve 512 maddeleri uyarınca- “davalının ikametgahının bulunduğu” , ”asıl icra takibinin yapıldığı” , ”haczi uygulayan talimat icra dairesinin bulunduğu” ve “eşyanın bulunduğu” yerdeki icra mahkemesinde açılabileceği-
Hakkında iflasın tesbiti ve ertelenmesi davası ikame edilmiş olan üçüncü kişi hakkında usulsüz yapılan haczin kaldırılmasına ilişkin istemin şikayet mahiyetinde olduğu, mahkemece istihkak davası olarak nitelendirilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK. nun 97/I maddesi gereğince icra hakimliğince yapılacak inceleme sonucunda “takibin devamına” veya “takibin talikine (ertelenmesine)” karar verilmesi gerekeceği-