“Borçlu” ile “3.kişi” arasında; ‘ortaklar’ , “çalışanlar’ ve ‘adres’ itibarı ile organik bağ bulunması (örneğin; borçlu şirket ile 3.kişi şirket ortaklarının bir kısmının veya tamamının veya temsilcisinin aynı kişilerden oluşması ya da borçlu şirket ile 3. kişi şirketin aynı yerde faaliyette bulunuyor olması halinde) 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Davacı alacaklının istihkak davasından kaynaklanan tazminat istemi, davanın eklentisi (fer’i) niteliğinde olduğu gibi, talep olmadan da re’sen hükmedilecek nitelikte bir tazminat olduğundan, reddi halinde davalı üçüncü kişi yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmediği-
İstihkak davalarında alacak tutarı ile haczedilen dava konusu malların değerinden hangisi az ise temyizdeki kesinlik sınırının o değere göre belirleneceği-
Şikâyetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvuru nedenleri “mülkiyete dayalı istihkak davası” na ilişkin olduğundan, icra mahkemesince verilecek kararın temyizen incelenme yerinin Yargıtay 17. Hukuk Dairesi olduğu-
Dava konusu hacizli malların satışının gerçekleşmesi halinde, dava değeri bedele dönüşmüş olacağından, “dava değeri” olarak kesinleşen satış miktarının dikkate alınmasının gerekeceği-
İİK. nun 96 vd. maddelerinde söz konusu olan ve icra hukuk mahkemelerinin görev alanına giren istihkak davalarının hacizli mallara ilişkin davalar olduğu, bunun dışında kalan ihtiyati tedbir kararına konu olan mallara yönelik istihkak davalarının İİK. nun kapsamı dışında kaldığı-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Davalı alacaklının ilk oturumda davacı 3.kişinin istihkak iddiasına itiraz etmediğini belirtmiş olması halinde, icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi tarafından, İİK. nun 97/XIII maddesi anlamında alacaklının kötü niyetini gösterir kanıtların mahkemeye sunulmaması halinde, mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilemeyeceği-