Haczi öğrenme tarihine göre istihkak iddiasının 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde yapılmamış olması halinde, icra mahkemesince “istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Açılmış olan istihkak davasında borcun doğum tarihi de dikkate alınarak davalı üçünü kişinin haciz tarihinden önce işyeri açabilecek ve hacizli menkulleri satın alabilecek gelir ve kazanca sahip olup olmadığının yöntemince araştırılması ve ayrıca davalı tarafça sunulan faturaların hacizli mallara uygunluğunun saptanması, faturaların hacizli mallara uygunluğunun tespiti halinde faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin tanık sıfatıyla dinlenerek, faturaların şirketin ticari defterlerinde hacizli malların da şirket envanterinde kayıtlı olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Yasal süresi içinde yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresinin kesilmiş olacağı; alacaklının istihkak iddiasına karşı çıkması halinde icra müdürlüğünce İİK. nun 97. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekeceği, bu prosedür işletilmediği sürece, 3. kişinin davasını “hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar” istihkak davası açabileceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, mahkemece alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Haczin, «borçluya ait ev veya işyerinde», «ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği yerde» yapılmış olması halinde, İİK. 99’a göre değil, İİK. 96 ve 97’ye göre işlem yapılması gerekeceği-
Borçlu ile üçüncü kişi arasındaki ilişkinin «ticari işletme devri» niteli-ğinde olması halinde olaya İİK. 44 ve BK. 179 (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanarak, borçlunun İİK. 44’deki formaliteleri yerine getirmemiş olması halinde, işyerini devralmış olan üçüncü kişinin de, BK. 179 (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu da gözönünde bulundurularak, alacaklının açtığı «istihkak davasının reddi» istemli davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği—
İcra müdürünün hatalı işlemi sonucunda dava açma yükümlülüğünün alacaklıya bırakılmasının, ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmayacağı – Yapılan danışıklı işyeri devrinin, alacaklının haklarını etkilemeyeceği-
İİK' nun 79. maddesi uyarınca haciz konacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını takip yapan yer icra müdürünün malların bulunduğu yer icra dairesinden isteyeceği- Hacizle ilgili şikayetlerin istinabe olunan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince çözümleneceği-
Haciz işleminin borçlunun elindeki mallara uygulanması halinde haciz yerinde bulunan borçlunun üçüncü kişi adına vergi levhası ibraz etmesinin bu işyerinin üçüncü kişiye ait olduğunun yeterli kanıtı olamayacağı, icra mahkemesince bu durumda «takibin devamı» yerine, «takibin ertelenmesine» karar verilmesinin yerinde olmadığı-