Tebligat Kanunu'nun 12. maddesi gereğince ticaret şirketi yetkili temsilcisinin tebliğ yerinde hazır olmaması halinde, tebligatın tüzel kişinin o yerdeki memur ve müstahdemlerinden birisine yapılması gerekeceği; borçlu şirkette çalışmayan kişiye yapılan tebligatın geçerli olmayacağı-
İİK. nun 97/XV maddesi uyarınca istihkak davasının kabulü üzerine davacı yararına –malın değerinin %15’ inden aşağı olmamak üzere- tazminata hükmedilmesi için, “alacaklının kötü niyetinin kanıtlanması” gerekeceği; buradaki kötü niyetten amacın ”haciz sırasında, haczedilen malların davalıya ait olduğunun alacaklı tarafından bilinmesine karşın alacaklının icra memurundan o malların haczedilmesini istemesi” olduğu-
Davanın kabulü halinde kural olarak yargılama giderlerinin davalıya yükletileceği, ancak, HMK’ nun 312/2 maddesi uyarınca davalının hal ve davranışıyla davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk oturumunda davayı (davacının talep sonucunu) kabul etmiş olması halinde, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı-3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
3. kişinin açtığı istihkak davasının kabulü halinde; istihkak davası sonuçlanmadan hacizli malın paraya çevrilmiş olması durumunda, davanın konusunun bedele dönüşmüş olacağı (İİK. nun 97/X); somut olayda dava konusu hacizli mallar yargılama sırasında yapılan ihalede alacağına mahsuben alacaklıya satılmış ve ihalenin kesinleştiği anlaşıldığından, bu bedelin alacaklıdan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, infazda kuşku yaratacak ve ihaleyle ilgisi bulunmayan borçlu da sorumlu tutulacak şekilde karar verilemeyeceği-
İstihkak davasında taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların gösterecekleri delillerin toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği; savunma hakkı engellenmek suretiyle dosya üzerinden bir karar verilemeyeceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
İcra mahkemesince istihkak davasının esası hakkında karar verilmemiş olması halinde, mahkemece “maktu” karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davalarında takip alacaklısının mutlaka davalı olarak gösterilmesi gerektiği-