Takip borçlusunun iflas etmiş olması ve iflas kararının kesinleşmiş olması halinde İİK.nun 193/II maddesine göre haczin düşeceği ve davanın konusu kalmamış olacağından mahkemece "davanın konusu kalmadığından, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına neden olan tarafa yüklenmesi gerekeceği-
İİK. nun 97/XVII. maddesi uyarınca, istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının –İİK. nun 11.Babı hükümlerine dayanarak- geçici veya kesin aciz belgesi ibraz etmeksizin karşılık dava olarak “iptal davası” açabileceği-
Alacaklı vekilinin 3 gün içinde istihkak iddiasına itirazda bulunmaması halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından bu durumda icra müdürlüğünce dava konusu hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verileceğinden üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmayacağı, açılmış olan davada da alacaklının davalı olarak gösterilmesine gerek bulunmayacağı-
Borçlunun istihkak davası açamayacağı; davacı üçüncü kişi ile borçlunun sıfatının birleşmesi halinde davanın “aktif husumet yokluğu” nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun iflasına karar verilip bu kararın kesinleşmesi halinde İİK’nun 193/II maddesi uyarınca icra takipleri düşmüş ve hacizler kalkmış olduğundan, icra mahkemesince “istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafın yargılama giderleri ile sorumlu tutulması gerekeceği-
İcra mahkemesinin ancak -istihkak davasına- karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davalarına bakmakla görevli olduğu (İİK. mad. 97/17)-