İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
İİK. nun 97/XVII. maddesi uyarınca, istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının –İİK. nun 11.Babı hükümlerine dayanarak- geçici veya kesin aciz belgesi ibraz etmeksizin karşılık dava olarak “iptal davası” açabileceği-
Gemi alacaklısı hakkının, alacaklının alacağını deniz servetinden öncelikle almasını sağlayan bir tür kanuni rehin hakkı olduğu; bu hakkın kanundan doğup tescilsiz olarak kazanılmakta bulunduğu, rehin veya ipotekle temin edilmiş veya edilmemiş bulunan diğer bütün alacaklardan önce geldiği ve gemiye zilyet olan her 3. kişiye karşı ileri sürülebildiği-
Davanın kabulü halinde kural olarak yargılama giderlerinin davalıya yükletileceği, ancak, davalının hal ve davranışıyla davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk oturumunda davayı (davacının talep sonucunu) kabul etmiş olması halinde, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı-
“Dava konusu hacizli taşınır mallar üzerindeki haczin yargılama sırasında “kaldırılmış olması” halinde icra mahkemesince “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı” şeklinde karar verilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet veren tarafa “yargılama giderleri” nin bu arada “avukatlık ücreti” nin nispi olarak, ayrıca “ilam harcı” na da maktu olarak hükmedilmesi gerekeceği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen sözleşme ile, iyiniyetle aracı satın almış olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, mülkiyetin alıcıya geçmesi için trafik sicilinde aracın alıcı adına tescilinin -tescil işlemi «açıklayıcı» bir işlem olup, satışın geçerliliğini etkileyici nitelikte «kurucu» bir işlem olmadığından- zorunlu olmadığı–
İstihkak davasının reddi halinde bu kararda “maktu” karar ve ilam harcına hükmedilip, peşin harcın mahsubu ile bakiye harcın davacı tarafa iadesi gerektiğine karar verilmesi gerekeceği-