3. kişinin açtığı istihkak davasının kabulü halinde; istihkak davası sonuçlanmadan hacizli malın paraya çevrilmiş olması durumunda, davanın konusunun bedele dönüşmüş olacağı (İİK. nun 97/X); somut olayda dava konusu hacizli mallar yargılama sırasında yapılan ihalede alacağına mahsuben alacaklıya satılmış ve ihalenin kesinleştiği anlaşıldığından, bu bedelin alacaklıdan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, infazda kuşku yaratacak ve ihaleyle ilgisi bulunmayan borçlu da sorumlu tutulacak şekilde karar verilemeyeceği-
İİK. nun 97/XIII maddesi uyarınca, istihkak davasının reddi halinde davalı alacaklı lehine -takip konusu ”alacak miktarı“ ile “haczedilen malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden- %40‘ dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için mahkemece “teminat karşılığında takibin ertelenmesine (durdurulmasına) karar verilmiş” ve gerekli teminatın da davacı 3. kişi tarafından yatırılmış olması gerekeceği (Mahkemece “teminat alınmak suretiyle takibin ertelenmesine” karar verilmemiş veya karar verilmiş olmasına rağmen 3. kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış, ya da kararlaştırılmış olsa bile gerekli teminat 3. kişi tarafından yatırılmamışsa, icra müdürlüğü takibe devam edeceğinden alacağın, tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden, alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği)-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı-3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davalarında takip alacaklısının mutlaka davalı olarak gösterilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince istihkak davasının esası hakkında karar verilmemiş olması halinde, mahkemece “maktu” karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Davacı vekilinin mazeret talebinin mahkemece kabul edilmemesi ancak, bu konudaki ara kararının davacı vekiline bildirilmemiş olmasının ülkemiz içinde bağlayıcılık niteliği bulunan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenmiş olan adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil edeceği ve bozma nedeni sayılacağı-