İCRA VE İFLÂS KANUNU > 4 - Haciz Yoliyle Takip > - II. HACİZ > - İstihkak iddiasına itiraz : > - A - Borçlunun zilyedliği: > Madde 97 - 2- Üçüncü şahsın istihkak iddiası
İİK.’nununda iflasta ileri sürülen istihkak davalarında yetkili icra mahkemesi konusunda bir düzenleme bulunmadığı; ancak İİK. nun 154/III maddesi uyarınca iflas davalarında borçlunun ticari işletmesinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkili mahkeme olduğundan, iflastaki istihkak davalarında da “iflasa karar veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinin yetkili olacağı” nın kabul edilmesi gerekeceği-
İstihkak davalarında “takip konusu alacak tutarı” ile “haczedilmiş olan malın değeri” nden hangisi az ise onun üzerinden nispi karar ve ilam harcı alınması gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
İİK.nun 97/17. maddesi uyarınca istihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının, karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açabileceği- Satış işleminin borcun doğum tarihinden sonra olduğu, davacı ile borçlunun amca-yeğen olduğu görüldüğünden, yapılan tasarrufların iptale tabi olduğu, 3.kişinin yakın akrabalık nedeni ile işlemin mal kaçırmaya yönelik olduğunu bilmesi gerektiği gerekçeleriyle istihkak davasının reddine, tasarrufun iptaline yönelik karşı davanın kabulü dava konusu aracın satışına ilişkin yapılan tasarrufun takip konusu alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak iptaline karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacaklı vekilinin 3 gün içinde istihkak iddiasına itirazda bulunmaması halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılacağından bu durumda icra müdürlüğünce dava konusu hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verileceğinden üçüncü kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunmayacağı, açılmış olan davada da alacaklının davalı olarak gösterilmesine gerek bulunmayacağı-
Noter satışından sonra aracın davacı üçüncü kişi adına trafikte tescil edilmemesinin satışı geçersiz kılmayacağı, satışın trafik siciline işlenmesinin idari bir işlem olduğu, araç maliki bulunan davacının açtığı istihkak davasının kabulü gerekirken,kanıtlanmayan muvazaa gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İstihkak iddiasının ileri sürülebilmesi (istihkak davasının dinlenebilmesi) için, ortada yetkili icra dairesi tarafından yapılmış geçerli bir haciz bulunmasının zorunlu olduğu, bu nedenle "takip konusu borcun ödenmiş olması", "icra dosyasında geçerli bir haciz tutanağı bulunmaması", "ödeme emrinin iptal edilmiş olması", "takibin iptal edilmiş olması", "konulmuş olan haczin süresi içinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olması nedeniyle", "takip konusu kambiyo senedindeki imzaya yönelik itirazın kabul edilmiş ve bu kararın kesinleşmiş olması", "haczin kaldırılmış olması", "takipten feragat edilmiş olması", "istihkak iddiasından vazgeçilmiş olması", "haczedilen taşınırın bütünleyici parça niteliğinde bulunması" h a l l e r i n d e açılmış olan davanın "hukuki yarar yokluğu (veya "davanın konusuz kalması") nedeniyle reddedilmesi gerekeceği çünkü "geçerli bir haciz bulunma" koşulunun "dava koşulu" olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözetileceği-