İİK.’nun 97/XIII maddesi uyarınca alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, davacı üçüncü kişinin teminat yatırması halinde mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bu kararın uygulanmış olması gerekeceği; icra mahkemesince takibin ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen üçüncü kişiden teminat alınması kararlaştırılmamış veya karar altına alınmış olsa bile bu teminat üçüncü kişi tarafından yatırılmamışsa, bu durumda takibe devam edileceğinden, istihkak davası yüzünden alacağın tahsilinin geciktiğinden söz edilemeyeceğinden alacaklı lehine tazminata hükmedilemeyeceği-
İstihkak davası sırasında borcun haricen ödendiğinin anlaşılması halinde, istihkak davası konusuz kalmış olacağından, mahkemece “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesine” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı 3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereği yerine getirilmeden önce istihkak davasının kabul edilmiş olması halinde, tarife hükümleriyle belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekeceği-
İstihkak davasında taraflara duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların gösterecekleri delillerin toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği; savunma hakkı engellenmek suretiyle dosya üzerinden bir karar verilemeyeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Davacı 3. kişi, takip konusu borca kefil olmuş bulunması halinde artık “icra takip borçlusu” durumuna girmiş olduğundan, haczedilen mallar hakkında istihkak davası açamayacağı, mahkemece “davanın ön koşulu olan hukuki yarar yokluğu “ nedeniyle istihkak davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
“Borçlu” ile “3.kişi” arasında; ‘ortaklar’ , “çalışanlar’ ve ‘adres’ itibarı ile organik bağ bulunması (örneğin; borçlu şirket ile 3.kişi şirket ortaklarının bir kısmının veya tamamının veya temsilcisinin aynı kişilerden oluşması ya da borçlu şirket ile 3. kişi şirketin aynı yerde faaliyette bulunuyor olması halinde) 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesi gerekeceği-