Dava konusu bonoların, «hatır bonosu olarak davalıya verildiği» hususunun davacı tarafından isbat edilmesi gerekeceği–
Bono metninin her iki tarafça da tâlil edilmiş daha doğrusu; her iki tarafın da, bononun düzenleme nedeni (ihdas sebebine) aykırı beyan-da (açıklamada) bulunmuş olması halinde, isbat yükünün yer değiştirmeyeceği (yani; davacıda bulunacağı)–
Davacı-borçlunun «borcunu kısmen nakit ve kısmen de mobilya yaparak ödediğini» ileri sürmesi, davalı-alacaklının ise «yapılan mobilyaların hediye olarak verildiğini» savunması halinde, isbat yükünün davalıya düşeceği–
«Bir olaydan kendi lehine haklar çıkaran taraf bu olayı isbatla yükümlü olduğu»ndan, «kira parasının nakden ödenmeyip senede bağ-landığı» iddiasının, bunu iler süren davalı-kiracı tarafından isbatı gerektiği–
İspat yükünün, davalı-alacaklıya düştüğü:
«Senedin başlık parası karşılığı düzenlenmiş (ve dolayısı ile geçersiz) olduğunun tesbiti ve iptali» amacıyla açılan olumsuz tesbit davalarında iddianın borçlu tarafından tanık ile isbat edilebileceği–
Gerek vekaletnamesindeki şerhten ve gerekse otomobilin trafik kaydından vekil sıfatıyla otomobili satan kişinin yetkisinin sona erdiğini bilebilecek durumda bulunan alıcının iyiniyet iddiasında bulunamayacağı ve yapılan satışın muvazaalı olduğunun kabulü gerekeceği–
Vergi levhası (kaydı) davacı borçlunun eşi ev kadın adına düzenlenmiş olsa dahi, ev kadını tarafından fiilen yapılamayacak -marangoz atölyesi işletmek, soba ve karyola imalat ve satışı, demir ticareti gibi- nitelikteki işlerde, vergi levhasının (kaydının) –tek başına- işyerinin o kişiye ait olduğunu kanıtlamaya yeterli olmayacağı–
«Dava konusu senedin teminat senedi olduğu»nun anlaşılması halinde, «ne kadar alacaklı olduğunu» davalı-alacaklının ispat etmesi gerekeceği–
Keşideci-borçlu tarafından karşı açılan olumsuz tesbit davalarında, «senedin karşılıksız kaldığı»nın –yazılı belge, yemin gibi– kesin delillerle borçlu tarafından isbat edilebileceği (tanıkla isbat edilemeyeceği)–