«Mukabil davalıya mal satıp teslim ettiğini ve alacaklı bulunduğunu» mukabil davacının isbat etmesi gerekeceği–
İsbat yükünün, davacı-borçluya düştüğü:
«Dava konusu taşınmazların taksim edilmiş olduğunu» ileri süren davalının, taksimin varlığını, tarihini, taksime bütün mirasçıların katıldığını, taksim sonucu mirasçılara verilen taşınır ve taşınmaz malların akibetlerini kanıtlamakla yükümlü olduğu–
Borçlu hakkında yaptığı takip sonucunda haciz ettirdiği demirleri ihalede satın alan ancak üç yıla (ya da beş aya) yakın bir süre kaldırmayarak orada bırakan alıcı (alacaklı)nın bu davranışının, haya-tın olağan akışına uygun düşmeyeceği ve bu nedenle demirlerin mülkiyetinin borçluya ait olduğunun kabulü gerekeceği–
Çek karşılığında sipariş edilen malların teslim edilmediğini iddia eden davacı-borçlunun bu iddiasının isbat etmesi gerekeceği–
İsbat yükünün kime düştüğünü belirten ve ilmi / kazai içtihatlarda benimsenen ölçütler – Evi terk ederken, “ziynetlerinin götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını” isbat edemeyen kadının, bunlarla birlikte evden ayrıldığını kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun olacağı–
Senedin karşılıksız kaldığı hususunun davacı tarafından isbat edilmesi gerekeceği–
«Borçlu» ile «yakın akrabası», «eşi», «iş ortağı», «muhasebecisi», arasında – hacizden kısa bir süre sonra – yapılan devir (satış) işlemlerinin muvazaalı olduğunu kabul etmenin hayatın olağan akışına uygun düşeceği–
Kişisel def’ilere dayanılarak, vâde tarihinden önce ciro edilmiş senetler hakkında, hem lehtar ve hem de hâmil aleyhine açılan olumsuz tesbit davalarında borçlu tarafından önce lehtara karşı senedin karşılıksız olduğunun kesin delillerle isbatı daha sonra da, hâmilin kötüniyetli olduğunun –her türlü delille– isbatı gerekeceği–.
“Mirasçılar arasında paylaşma yapıldığını ve taşımazın bu paylaşmada kendilerine düştüğünü” iddia eden davalı tarafın bunu isbatla yükümlü olduğu–