Malen ya da nakden kaydını taşımayan bonoda isbat külfetinin davacıda olduğu–
Borçlu ile lehine tasarruf yapılan kişinin –İİY.mad. 278’de belirtilen derecede- akraba olmamaları halinde, lehine tasarruf yapılan kişinin kötüniyetli olduğu ispatlanmadıkça tasarrufun iptaline karar verilemeyeceği –
İsmi, keşidecinin yanında yazılı borçlunun «gerçekte ‘kefil’ olduğunu» yazılı belge ile isbat edebileceği–
«Senedin âdi ortaklık ilişkisi nedeniyle boş olarak verildiğini» davacının isbat etmesi gerektiği–
«Harici taksim yapıldığını» iddia eden tarafın MK. 6 uyarınca «taksimin varlığını, taksim tarihini, taksime bütün paydaşların veya yetkili temsilcilerinin katıldıklarını vb.» kanıtlamakla yükümlü olduğu–
Dosya kapsamından, boşanmanın muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde, haciz edilen eşyaların borçluya ait sayılması gerekeceği–
Borçlu kiracının «teminat olarak verdiğini» iddia ettiği bonoların« nakit karşılığında düzenlendiğini» ileri süren davalı-alacaklının bu bildiriminin –kendisinin kiracısından kira alacağı varken, ona borç para vermesi düşünülemeyeceğinden– hayatın olağan akışına ters düşeceği–
Bono metninin her iki tarafça da tâlil edilmiş daha doğrusu; her iki tarafın da, bononun düzenleme nedeni (ihdas sebebine) aykırı beyan-da (açıklamada) bulunmuş olması halinde, isbat yükünün yer değiştirmeyeceği (yani; davacıda bulunacağı)–
İsbat yükünün, davacı-borçluya düştüğü: