Düşük iş hacmi ile çalışan, istihkak iddiasında bulunan 3. kişinin aynı günde yüklü miktarda eşya alarak ödemesini de nakit olarak yapmasının ticari yaşamın teamülleri ile bağdaşmayan bir davranış biçimi olduğu- 3. kişinin icra takiplerine maruz kalma ihtimaline rağmen borçlunun ticari mal varlığının önemli bir bölümünü borçludan aynı günde devralmasının, alacaklıdan mal kaçırmak için yapılmış danışıklı bir işlem niteliğinde sayılması gerekeceği-
Rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip devam ederken, rehinin satışı sonucu elde edilecek paranın rehin alacaklısının alacağına yetmeyeceğinin anlaşılması halinde alacaklıya “geçici rehin açığı belgesi” verilebileceği, alacaklının bu belgeye dayanarak aynı takip dosyasından borçlunun mallarının haczinin isteyebileceği; “rehin açığı belgesi” alınmadan yapılan haczin geçerli olmayacağı, geçersiz olan bu haczin kaldırılması için açılan istihkak davasının “geçerli haciz bulunmaması nedeniyle reddine” karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davasının dayanağı olan takip hakkında icra mahkemesince verilmiş bulunan zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına dair karardan ötürü icra takibi düşmüş ve hacizler kalkmış olduğundan, icra mahkemesince istihkak davası hakkında “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu ile davacı 3. kişi arasındaki ilişkinin ticari işletme devri (örtülü işyeri devri) niteliğinde olduğu durumlarda olaya İİK. nun 44 ve BK’ nun 179. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 202) uygulanması gerekeceği, 3. kişi tarafından “işyeri devri ile ilgili İİK. nun 44. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirildiği” 3. kişi tarafından iddia ve ispat edilmedikçe, işyerini devralan davacı 3. kişinin BK. nun 179. maddesi (şimdi; TBK. mad. 202) uyarınca işletmenin borçlarından sorumlu olduğu, bu nedenle mahkemece “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres ile haciz yapılan adresin farklı olması ve haciz yapılan adresin davalı 3. kişi tarafından işletiliyor olması halinde, davacı alacaklı tarafından açılan “istihkak iddiasına reddine” ilişkin davanın mahkemece reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı üçüncü kişinin dava konusu beş adet markayı, hacizlerden önce “marka devir sözleşmesi ile davalı borçludan satın almış olması ve satın alınan markaların davacı üçüncü kişi adına marka siciline tescil ve ilan edilmemiş olması halinde, bunların borçluya ait sayılmaya devam edeceği, bunlara yönelik “üçüncü kişi tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ilamın bozulmuş olması ve bozma kararından sonra mahkemece “davanın reddi” doğrultusunda verilen hükmün kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, mahkemece istihkak davası hakkında bir karar verilemeyeceği-
İstihkak davalarında “takip konusu alacak tutarı” ile “haczedilmiş olan malın değeri” nden hangisi az ise, onun üzerinden nispi avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasından sonra alacaklıya İİK. 99 uyarınca istihkak davası açması için süre verilir, ancak onun tarafından verilen süre içinde istihkak davası açmazsa, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının konusuz kalacağı, çünkü alacaklının üçüncü kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş haczinde kalkmış sayılacağı-