2918 s. Yasa’ nın 20/d maddesi uyarınca, trafik sicile kayıtlı olan araçların satışlarının noterde yapılmış olmasının geçerlilik koşulu olduğu, satıştan sonra tescil işleminin yapılmamasının satışı geçersiz kılmayacağı ve satışa konu aracın mülkiyetinin noterde yapılan satış sözleşmesi ile alıcıya geçeceği-
Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin borçlu, dolayısı ile davacı alacaklı yararına olduğu, ispat yükü kendisine düşen davacı 3. kişinin bu karinenin aksini güçlü delillerle ispat etmesi gerekeceği-
Davacı üçüncü kişi ile borçlunun bacanak olmasının, tüm ev eşyalarının noterce düzenlenen kira sözleşmesi ile akrabaya verilmesinin yaşam deneyimlerine aykırı bulunması ve 1997 yılından beri aynı adreste oturan borçlunun ev eşyalarını 2007 yılında kiralamasının açıkça tarafların danışıklı hareket ettiğini gösterdiğinden mahkemece “davanın reddine” ilişkin olarak verilmiş olan kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Haczin yapıldığı yerde borçluya ait belgelerin ele geçirilmiş olması halinde, İİK. nun 97/a maddesinde öngörülen “mülkiyet karinesi” nin alacaklı yararına sayılacağı, bu karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından kesin ve güçlü delillerle kanıtlanmadıkça, “3. kişinin istihkak iddiasının reddine” karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun noterde düzenlenen sözleşme ile kiraladığı yirmi bir parça taşınmazı adi sözleşme ile damadı olan davacıya kiralamasının, alacaklılardan mal kaçırma amacına yönelik danışıklı işlem sayılacağı-
Haczin, borçlu huzurunda yapılmış olması halinde, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı lehine sayılacağı, bu yasal karinenin aksinin fatura ve vergi kayıtlarıyla ispat edilemeyeceği-
Haczin, borçlunun ticaret sicil kaydında geçen adresinde yapılmış olması, haciz sırasında borçluya ait belgelere rastlanması, ispat yükünün üçüncü kişiye ait olması, davacı tarafından sunulan vergi levhası ve kira sözleşmesinin takipten hemen sonra düzenlenmiş olması, tanık anlatımlarının istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmaması nedeniyle mahkemece verilen “istihkak davasının reddine” ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-