Dava konusu, baz istas­yonu yönetmeliğe (Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik) uygun olarak kurulmuş ve yönetmelikte öngörülen limitler dahilinde çalışmakta ise de, davacı ve ailesinin psikolojik olarak huzursuz olması nedeniyle baz istasyonunun kaldırılmasına karar verilip veri­lemeyeceğine yönelik olduğu; davaya konu baz istasyonunun Şirketlerince sökülerek kaldınldığı, buna ilişkin B. Teknolojileri ve İletişim Kurumu yazısının bulunduğu, bu durumda davanın konusuz kaldığı-
Kesin hükmün ve zamanaşımı konularının birlikte tartışılabileceği-İradenin fesada uğratılması hususu, bir iptal davası, yani feragatin feshi davası olarak açabileceği gibi, davacı aynı dava içinde de feragatinin; hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu savunabileceğinden; ayrıca dava açma zorunluluğunun olmayacağı-
Kat malikleri kurulu kararları iptal edilinceye kadar geçerli olup, toplantının yapıldığı tarihte yönetimin seçimine dair kat malikleri kurulu kararı iptal edilmediğinden yöneticinin yönetici sıfatıyla kat maliklerini toplantıya çağırmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Taşımaza yapılan kamulaştırmasız el atmalara karşı, mülkiyet hakkına dayanarak dava açma hakkının kural olarak, taşınmazın kayden maliki olan davacıya ait bulunmadığı, dava konusu taşınmazın davalı idarece kamulaştırıldığı ileri sürülmüşse de, mevcut tapu kaydı iptal edilmediği sürece bu iddiaya değer verilerek bir sonuca varılamayacağı-
Belediye maliki olduğu 7 nolu parseldeki çekişmeye konu 100/383 payını, "2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun" uyarınca, gecekondusu bulunan davalıya gecekondusunun yolda kalması nedeniyle yasa gereği tahsisen temlik etmişse ve tahsis karşılığında bir bedel alınmışsa da, işlemin niteliği gözetildiğinde gerçek bir satım akdinden söz etmenin mümkün olmadığı- 2981 sayılı yasanın kapsadığı hükümler kamu düzenine ilişkin olduğundan, tahsisi veya tescili daha evvel yapılmış paydaşın, sonradan tahsis yapılan kişi aleyhine şufa davası açmasının doğru olmayacağı-
5700 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi N. Değerli'nin 12/05/2010 havale tarihli krokili raporunda sarı renk ile taralı olarak belirtilen 44,84 m2 lik kısmına tecavüz oluşturduğu, davalı taraf her ne kadar savunmasında bir tecavüz mevcut ise tecavüzlü kısmın uygun bir bedel karşılığında davacıya ait olan tapusunun iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini savunma yolu ile istemiş ise de, yine aldırılan uzman bilirkişi raporlarından tecavüzlü alanın içinde bulunan yapıların dava tarihi itibari ile değerinin 1366,38 TL , tecavüzlü olan 44,84 m2 lik kısmın ise dava tarihi itibari ile değerinin 4484,00 TL olduğu ve yapıların değerinin tecavüzlü yerin değerinden açıkça fazla olmadığı, ayrıca tecavüzlü kısımda bulunan yapı ve duvarın yıkılmasını fahiş zarara yol açmadığı davalının taşınmazında yapılan yapının ev özelliğinde olmadığı, sundurma -dam şeklinde yapıldığı ve bir sisteme göre yapılmamış olduğundan davalının , kendi arsa hudutlarını baz alarak yeniden yaptırmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, temliken tescil koşullarının davalı yararına da gerçekleşmediği anlaşılmakla, davacının men i müdahale davasının kabulüne ve davalının davacı taşınmazına yaptığı tecavüzün önlenmesi ile , tecavüzlü alanda bulunan duvarın kalline ve davalının temliken tescil talebinin reddine,...” karar verilmesi gerekeceği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, akrabalar arasında yapılan her temlikte somut uyuşmazlığın niteliğine göre temlikin hibe veya miras hukukuyla ilgili amaçlarla yapılmış olup olmadığının yöntemince ispatı aranması ve ispatı halinde önalım hakkının kullanılmasının mümkün olamayacağının kabul edilmesi gerekeceği-
Payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununun elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebileceği-
Tapu kaydında olmayan ya da kayıtlara eksik geçirilmiş olan isimlerin düzeltilip kayıtlara işlenmesinin isim düzeltim davasının kapsamı içinde olacağı-
Baz istasyonunun kaldırılması istemiyle açılan davada, davacının kızının öncesinde kanser olduğu, bu nedenle endişeli olan ailenin yaşadıkları evin karşısında boş arsada bulunan baz istasyonu nedeniyle sağlık açısından ek endişeler taşıdıkları, istasyonunun psikolojik olarak yaşamlarını olumsuz biçimde etkilediği ve tedirginlik yarattığı uyuşmazlığa ilişkin olarak, baz istasyonunun yapılan ölçümler sonucunda limit değerleri aşmadığı tespit edilmiş olsa bile baz istasyonunun sağladığı hizmetin davacıya ait konutun bulunduğu yerden bir başka yerde de verilmesi olanak dahilinde olduğu da gözetilerek mevcut yerinden alınarak başka bir yere yerleştirilmesi gerekeceği- Hakimin uyuşmazlığın çözümünde yönetmeliğe değil, yasaya, genel hukuk kurallarına ve bu bağlamda sorumluluk ilkelerine göre karar vermek zorunda olması karşısında yönetmeliğe göre verilen sertifikanın bağlayıcı olarak kabul edilemeyeceği-