6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK 429.maddesine göre Yargıtay ilgili dairesi temyiz edilen kararı bozarsa, davayı, kararı vermiş olan mahkemeye veya uygun göreceği diğer bir mahkemeye göndereceği, mahkemece, temyiz edenden 434'üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra, Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar vereceği, eski kararında direnirse, bu kararın gerekçesi genişletilmiş olsa bile, direnme kararının temyizi halinde temyiz incelemesinin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca yapılması gerekeceği-
Dava konusu baz istasyonunun Yönetmelikte (Elektronik Haberleşme Cihazlarına Güvenlik Sertifikası Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik) belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı ile davacıların sağlığına zarar verip vermediği konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman tahdit sınırları belirlenmişse, uygulanacak usul, askı ilanı ve hak düşürücü süreler yönünden de 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, davacı yan, 3402 sayılı Kanun uyarınca 30 günlük itiraz süresi içerisinde tutanağa karşı dava açabileceğinden, bu süre geçtikten sonra da tapuya dayalı olsun veya olmasın, aynı Kanunun 12/3. maddesinde tanınan 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı yanın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açabileceği-
Davacı yanın satıcı olan dava dışı yükleniciden adi yazılı sözleşme ile konut olarak kullanılmak üzere bir adet taşınmaz satın aldığını ileri sürerek,yüklenicinin şahsi hakkını temlik alan üçüncü kişi olarak açtığı davada; davacının tüketici sıfatını taşıdığından, ayrıca Kanunun 23.maddesindeki; bu Kanun’un uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri’nde bakılacağı hükmü gözetilip, davada taraf olarak yer almayan yüklenicinin de davada yer alması sağlanabileceğinden davanın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerekeceği-
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi “Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır…” hükmü uyarınca eldeki uyuşmazlıkta nispi harç alınması gerekeceği-
Dava konusu yerde imar ve ihya’nın henüz tamamlanmadığı, davacı tarafın dava konusu yerlerle ilgili olarak 1980 yılından önce imar ve ihyayı kanıtlayamadığı ve Hazine adına ihdasen kaydın oluştuğu 1996 tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı, netice olarak davacı lehine TMK’nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. ve 17.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği-