Taraflar arasındaki önalım davasında, tapuda satış olarak yapılan temlike karşı taşınmazın paydaşı olan davacıların önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece davacılara tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları üzerinden önalım bedelini depo etmeleri yönünden uygun süre ve olanak verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalıdan daha önce taşınmazda hissedar olduğundan önalım hakkının doğduğunun kabulünün gerekeceği-
TMK 713 uyarınca tapu tescil işlemi için davacının; taşınmazını aralıksız kullanıp kullanmadığının ve tespit tarihine kadar ekonomik amaca uygun kazanmayı sağlar nitelikte zilyetliğinin bulunup bulunmadığının detaylı bir şekilde incelenmesi gerekeceği-
Sazlık ve bataklık niteliğindeki bir yerin dayanılan tapu kayıt kapsamı içerisinde kaldığı saptansa bile, bu nitelikteki bir yerin imar-ihya koşulu gerçekleşmeksizin özel mülkiyete konu olamayacağı-
Gerek Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi ve gerekse Tapu Sicil Tüzüğü'nün 60. maddesi hükümleri karşısında, mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir şerhin (belirtmenin) kütüğün beyanlar sütununda gösterilmesi olanağı olmadığı-
Tesis edilen enerji nakil hattı yönünden Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. madde hükümleri uyarınca işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasında, davacının mülkiyet hakkı kesinleşen mahkeme ka¬rarı ile tespit edilmiş olduğuna ve davacı anılan tarihte aktif husumet ehliyetini kazandığına göre, dava tarihi Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinde öngörülen 20 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmediği, yani davanın süresinde açıldığı-
Yapılan tahsis veya tesis, taşınmazın tamamını kamulaştırmayı gerektirmediği ve bu tahsis nedeniyle irtifak tesisinin yeterli bulunduğu durumlarda, idarece irtifak hakkı tesisi ve tescil talebinde bulunulabileceği-
1965 yılında yapılan orman tahdidinin 1 ile 5 nolu OSN noktalarının yer aldığı ilk 6 sayfasını da içeren tüm belgelerinin ekleri ile birlikte getirtilmesi, Hacim ve Asar derelerinin kadastro paftasında ve zeminindeki yerlerinin tam olarak saptanması ve ayrıca dosya içeriğinde dava konusu taşınmazın kapama zeytinlik olduğu belirtildiğinden, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı Hakkındaki Kanun kapsamında durumunun değerlendirilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından keşide edilen ihtarnameye rağmen akde aykırılık giderilmediğinden davanın kabulü ile davalıların tahliyelerine karar verilmesi gerekeceği-