Kiracının iflas etmesi veya icra takibine uğraması halinde Finansal Kiralama Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca, finansal kiralama konusu malların icra müdürlüğünce “haciz veya iflas dışında bırakılmasına” karar verilebileceği; bu düzenleme ile “haczedilmezlik” ve “istihkak” prosedüründen farklı bir yöntemin kanunda öngörülmüş bulunduğu-
İcra müdürlüğü tarafından İİK. nun 99. maddesi yerine hatalı olarak 96 ve 97. maddelerinin uygulanmasının, ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmayacağı, ispat yükü kendisine düşen alacaklının mülkiyet karinesinin aksini her türlü delil ile kanıtlayabileceği-
İİK. nun 96 vd.na göre istihkak davası açma hakkının, haczedilen malda mülkiyet veya rehin hakkı olduğunu ileri süren üçüncü kişiye ait olduğu; buradaki mülkiyet ve rehin sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer ayni haklara tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, finansal kiralama sözleşmesinden vs. den dayanılarak da istihkaka davası açılabileceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Dava konusu haczin 19.03.2010 tarihinde davacının birlikte sakin reşit oğlu huzurunda yapıldığından haczi aynı gün öğrenmiş sayılmasına rağmen davanın 7 günlük hak düşürücü süreden sonra -07.06.2010 tarihinde- açıldığından bahisle davanın süre yönünden  reddine  karar verileceği-