«Taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması» isteğinin «istihkak davası» açarak değil, «şikayet» yoluyla ileri sürülebileceği–
3. kişi durumundaki bankanın, borçlunun mevduatına haciz konulduğunun kendisine “doğrudan doğruya haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilmesi halinde “haciz konulan mevduat üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı ile takas ve mahsup haklarının bulunduğunu” bildirmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği, “hesaptaki paranın derhal icra dosyasına gönderilmesi” nin bankaya bildirilemeyeceği -
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
Dava konusu aracın bir kamyonet olması, satın alan üçüncü kişinin cinsiyeti, borçlu ile davacı arasındaki yakın akrabalık bağı, sözleşmenin takibe konu taksitlerin yatırılmaması nedeni ile borcun kat edildiği tarihten sonra ve takipten kısa bir süre önce yapılması olguları  bir  arada gözetildiğinde,  taraflar  arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı devir yapıldığının tartışmasız olduğu-