Davalılar arasında "yakın ilişki", "akrabalık", "arkadaşlık", "komşuluk", "iş ortaklığı" nedeniyle herhangi bir yakınlığın bulunması halinde, üçüncü kişinin, borçlunun "mali durumunu ve mal kaçırma kasdını bilebilecek durumda sayılmasına" neden olacağı–
Borçlu ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle aynı işkolunda faaliyette bulunan davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden sayılması gerekeceği–
"Borçlu" ile "üçüncü kişi"nin şirket olup, ortaklarının ve/veya yöneticilerinin aynı kişiler olması halinde, bu "organik bağ" nedeniyle, borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "mal kaçırma kasdı" ile "alacaklılarına zarar verme kasdı"nın biliyor farzedileceği (ve bundan dolayı üçüncü kişiye yapılmış olan tasarrufun iptâline karar verilmesi gerekeceği)–
Davalı üçüncü kişinin, borçlunun kayınbiraderi olması nedeniyle, borçlunun alacaklılarından mal kaçırma kasdıyla hareket ettiğini bilen ya da bilebilecek kişilerden sayılması gerektiğinden, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki işlemin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklının açabileceği ve bu hususun dava şartı olduğu- Ticaret yaptığı sunulan belgelerden belli olan ve yatırım amaçlı olarak davalı taşınmaz ve müştemilatını satın aldığını söyleyen davalının 1.195.473 TL değerindeki bir taşınmaz için 6.023.600 TL maliyetli bir tasarruf yapmasının basiretli bir tacir gibi davranmadığını gösterdiği ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı-
Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
Taşınmaz üzerindeki diğer haciz ve ipoteklerin varlığı nedeniyle dava konusu taşınmazı borçludan satın almış olan davalı-üçüncü kişinin, borçlunun durumunu ve alacaklılarından mal kaçırma amacını bilebilecek durumda sayılacağı–