Gerek tarafların ifadelerinden, gerek tanık beyanlarından ve tüm dosya içeriğinden, davalı üçüncü kişinin, borçlunun mali durumu ile alacaklılarına zarar verme kasdını bilebilecek durumda olduğunun anlaşılması–
Borçlu ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle aynı işkolunda faaliyette bulunan davalı üçüncü kişinin borçlunun durumunu bilebilecek kişilerden sayılması gerekeceği–
Borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişinin borçlunun muhasebecisi olması halinde, borçlunun mali durumunu ve alacaklılarına zarar verme kastını bilmesi gereken kişi konumunda olduğundan, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki işlemin İİK. 280/I uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği–
İİK. 278/III-2 uyarınca, edimler arasındaki aşırı farkın "bağışlama" hükmünde sayılıp iptale tabi olduğu- Edimler arasında aşırı farkın bulunduğu hallerde üçüncü kişinin iyiniyet iddiasının dinlenmeyeceği–
"Borçlu" ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "babası"/"annesi" (ya da "kızı/oğlu") olması halinde, bu kişinin borçlunun içinde bulunduğu mâli durumu ve alacaklılarına zarar verme kasdını bilmesi gereken konumda bulunduğundan, borçlu ile bu kişi arasındaki işlemin -İİK. 280/I ve II uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun hem dayısı hem de iş ortağı olan davalı üçüncü kişinin, hayatın olağan akışına göre "borçlunun mali durumunun bilmediğini" ileri süremeyeceği-
"Borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişinin, borçlunun "eniştesi" olması halinde, bu kişinin borçlunun içinde bulunduğu mâli durumu ve alacaklılarına zarar verme kasdını bilmesi gereken konumda bulunduğundan, borçlu ile bu kişi arasındaki işlemin -İİK. 280/I ve II uyarınca- iptaline karar verilmesi gerekeceği-