Davacı 3. kişi ile davalı borçlu arasındaki çalışma/borç-alacak ilişkisi ve araç satışının haciz şerhinin işlendiği tarih ile aynı gün olması, bu satış sözleşmesinden sonraki bir tarihte davacı 3.kişi tarafından borçlu aleyhine icra takibine geçilmesi ve bu takibin davalı (alacaklı) tarafından aynı borçlu hakkında yapılan takiplerden çok kısa bir süre sonra başlatılması gibi maddi ve hukuki olgular karşısında, davacı 3.kişi ile borçlu arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı bir ilişkinin bulunduğu ve hayatın olağan akışına göre davanın danışığa dayalı olduğu- Davacı 3.k işi ile davalı (borçlu) arasında işveren/çalışan ilişkisinin bulunduğu ve dava konusu aracın davacı 3.kişi tarafından takip borçlusunun kendisine olan borcuna karşılık olarak satın alındığı da belirlenmiş olup, bu durum da yapılan tasarruf İİK.nun 279/2. maddesi uyarınca, (para veya mutad ödeme vasıtalarından gayrı bir suretle yapılan ödemeler) batıl sayılacağı ve İİK. mad. 280 uyarınca aralarındaki ilişkiler ve  icra takiplerinden 3. kişinin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklıdan mal kaçırma kastını bilebilecek kişilerden olduğunun kabulü ile davacı 3. kişi tarafından açılmış olan istihkak davasının reddi ile davalı-karşı davacı (alacaklı) tarafından karşılık olarak açılmış olan tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Damat ile kayınpeder arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesi gerekeceği- "Tasarrufun iptali davasının kabulüne" karar veren mahkemenin ayrıca 'tapu kaydındaki malik isminin silinip, tekrar borçlu adının yazılmasına' karar veremeyeceği-
İİK. 278/III-2 uyarınca, edimler arasındaki aşırı farkın "bağışlama" hükmünde sayılıp iptale tabi olduğu- Edimler arasında aşırı farkın bulunduğu hallerde üçüncü kişinin iyiniyet iddiasının dinlenmeyeceği–
Borçludan taşınmazı satın alan üçüncü kişi ile bunun taşınmazı devir ettiği kişinin aynı şirkete ortak bulunmaları halinde, davalılar arasında "organik bağ"ın varlığının -ve dolayısı ile muvazaanın- kabulü gerekeceği–