Davalılar arasında enişte-kayın akrabalık ilişkisinin bulunduğu, dava konusu gayrımenkulün tasarruf tarihinden önce davalı üçüncüye kişiye ait ait olduğu, davalı borçlu tarafından davalı üçüncü kişi adına kredi çekilebilmesini teminen görünürde dava konusu gayrımenkulüm davalı borçluya devredildiği, kredi borcunun davalı üçüncü kişi tarafından ödendiği, kural olarak hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği, davalı üçüncü kişinin davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişi olduğundan bu davalı yönünden tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği- Davalı borçlu tarafından davalı şirkete devredilen gayrımenkul yönünden ise mahkemece davanın reddine karar verilmişse de; davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi şirket arasında yem alış verişine dayalı ticari ilişki olduğunun belirlenmesine göre davalı üçüncü kişi ile davalı borçlunun (varsa) ticari defterleri de incelenerek davalılar arasındaki ticari ilişkinin boyutu araştırılarak davalı üçüncü kişi şirketin İİK m. 280/1 kapsamında davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Davalı borçlu tarafından diğer davalıya devredilen gayrımenkul yönünden muvazaanın bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; davalıların aynı köylü oldukları, davalı üçüncü kişi tarafından satın alınan gayrımenkul ile komşuluk ilişkisi bulunan arazilerinin bulunması, davalı borçludan hayvan yemi aldığının da belirlenmiş olmasına göre bu davalılar yönünden de İİK m. 280/1 değerlendirilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu- Davanın TBK 19'a dayalı olarak nitelendirmesi yapıldığı anlaşılmışsa da, dava dilekçesi incelendiğinde davanın İİK 277 vd. maddelerine görülmesinin talep edildiği, şartların uymaması halinde, TBK m. 19'a göre değerlendirmenin yapılmasının beyan edildiği anlaşıldığından, davanın İİK m. 277 vd. maddelerine göre değerlendirilip tasarrufun iptali davası olarak bakılması ve ona göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde TBK madde 19'a göre değerlendirilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ancak dava şartları yönünden tasarrufun iptali dava şartları değerlendirildiği için bu durumun bozma sebebi yapılmadığı-
Davalı ...'ın borçlu ... şirketinin ortağı ve müdürü olan ... ve ... erkek kardeşi olduğu, bu bağlamda dava konusu iptali talep edilen tasarrufun İİK'nun 280/2. maddesinde sayılan yakın akrabalar arasında yapıldığı ve İİK'nun 280/2. maddesi uyarınca, davalı ...'ın borçlu ... şirketinin mal varlığının borçlarına yetmeyeceğini bilecek kişilerden olduğu, davalı ...'ın taşınmazı elinden çıkardığından, 500.000,00 TL tazminatın davalı ...'tan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazların tapuda satışının yapılarak devredildiği tarih itibariyle bedelinin ödenmesi gerektiği halde ve davalı alıcı şirket ile davalı borçluların tacir ve ticari şirket olması dikkate alındığında da bu miktarda blok satışı ile devredilen taşınmazların bedellerinin peyderpey taksit şeklinde ödeme yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi hukuki nitelikte de olmadığı, davalı alıcı şirketler ile dava dışı borçlu şirket arasındaki çek keşidecisi arasında ticari ilişki bulunduğu ve tarafların ticari defterlerinde tespit edildiği üzere aralarındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde yürüdüğü ve taşınmazların satış bedelinin de cari hesapta peyderpey ödendiği ve bu durumun da esasen her iki satış yönünden de alacağa mahsuben yapıldığı kanaatini oluşturduğu, davalıların davalı borçlunun mali durumunu bilebilecek durumda oldukları gerekçesiyle davanın kabulü gerekeceği-
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Dava konusu taşınmazın davaya konu hisse devrinin 18.07.2018 tarihinde yapıldığı, talimat ile alınan teknik bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın devir tarihi itibariyle bedelinin 800.000,00 TL olduğu, bunun hisseye tekabül eden miktarının dosyadaki tarafların murisine ait veraset ilamındaki paya göre 1/3'nün 266.666 TL civarında olduğu, dava konusu taşınmazın tarafların arasındaki satıma konu bedelinin ise 90.000,00 TL bedel ile yapıldığı, buna göre dava konusu tasarrufun davalı borçlunun davacı kuruma borcunun doğduğu tarihten sonra ve davalı borçlu tarafından kız kardeşi olan diğer davalıya yapıldığı, bedelinin tasarruftan önce diğer davalı tarafından ödendiği beyan edilmiş ise hayatın olağan akışına uygun olmayan ve ispat edilmiş sayılmayan bu savunmaya itibar edilmemiş, her ne kadar mali müşavir bilirkişi davacı kurum alacağının tasarruf tarihinden sonra kesinleştiğini belirtmiş ise de, celbedilen kurum kayıtlarından alacağın bir kısmının doğduğu tarihin 2016 yılına dayandığı görülmekle bilirkişinin bu tespiti dosya kayıtlarına nazaran bu şekliyle kabul edilmiş, bu haliyle yapılan tasarrufun iptale konu tasarruflardan olduğu, gerek taraflar arasındaki hukuki ilişki, gerek satıma konu bedel gözetilerek ivazlı bir tasarruf olarak görülemeyeceği kabul edilerek davacının davasının kabulü ile davaya konu İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 1080 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine kurulu yapının 6. kat 59 bağımsız bölüm nolu taşınmazdaki davalı borçlunun diğer davalıya 18.07.2018 tarihli mülkiyet hissesine ilişkin tasarrufun iptali ile davacıya tasarrufa konu mülkiyet hissesi bakımından cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Davalı ... ' nun mahkememizce yapılan isticvabından da anlaşılacağı üzere ...'nın ilçede tanınan biri olduğunu, bu vesileyle tanıdığını, hayvancılık işiyle uğraştığını, ikisinin de hayvancılık yaptığı, aynı iş kolunda olduklarından birbirlerini tanıyor olabilecekleri, davalı borçlunun dava konusu taşınmazda kiracı olduğuna yönelik delil bulunmadığı, kaldı ki 3 yıldır kira parası almadığını duruşmada beyan ettiği, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ispatlanmadığı, devir tarihi itibariyle bilirkişi raporuyla belirlenen taşınmazın değeri ile davalı ... 'nun yaptığı ödeme arasında fahiş fark bulunduğu, iş bu tasarrufun iptale tabi bulunduğu, dava konusu ... Mahallesi 1582 Ada 1 parselin ...'ın hissesinin tamamını 27.05.2016 tarihinde 118.000,00 TL bedel ile ... 'e sattığı, devir tarihi itibariyle borcun henüz doğmadığı tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı kanaatine varılarak, dahili davalılardan ... ve ... yönünden açılan davanın reddine, davalı ...'ın Çorum İli, ... İlçesi, ... Mah., 436 ada, 54 parselde kayıtlı, Dördüncü kat, 8 nolu bağımsız bölüm, mesken niteliğindeki taşınmazın tam hissesinin; 29.08.2019 tarihinde diğer dahili davalı ...'na devretmek suretiyle yaptığı tasarrufların iptaline karar verilmesinin yerinde olduğu-
Uyuşmazlık, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık, 2004 sayılı yasanın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış, tasarrufun iptali istemine ilişkindir...