Kişiliğe bağlı hakları saldırıya uğrayan ve bu nedenle manevi tazminat talebinde bulunan kişinin, ayrıca olay tarihinden itibaren faiz isteyebileceği–
Savunma sırasında –mahkemedeki duruşmalarda veya TBMM’deki konuşmalarda– yapılan açıklamaların, sarfedilen sözlerin «savunma amacıyla ve savunma sınır içerisinde kaldığı ölçüde» hukuka uygun sayılacağı ve «kişilik haklarını zedelediği» ileri sürülerek manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
«..... it ürümüş, kervan yürümüş......» sözcüklerinin, «kişilik haklarına saldırı» niteliğini taşıdığı ve manevi tazminatı gerektirdiği–
«Kişilik haklarına saldırı» nedeniyle açılan manevi tazminat dava-larında, mahkemenin, davalıların ceza mahkemesince mahkum edilip cezalarının tecil edilmemiş ve Basın Yasası uyarınca hüküm özetinin yayınlanmış bulunmasını gözönünde tutmadan –bu durumu bir indirim sebebi kabul etmeden– manevi tazminata hükmetmesi gerekeceği–
“Kişilik haklarına tecavüz” fiilinden kaynaklanan manevi tazminat davalarında, davacının olayın meydana gelmesinde “tahrik”inin bulunması halinde, bunun tek başına manevi tazminat talebinin reddine neden olmayacağı, bunun –kural olarak– “tazminat tutarını belirlemede” gözönünde bulundurulacağı–