Eşin, başka birisi ile gayrimeşru ilişkide bulunması (zina yapması) eylemi, diğer eş (ve çoçukları) lehine manevi tazminata hükmedilmesini gerektirir mi?.
“Kişilik haklarına tecavüz” fiilinden kaynaklanan manevi tazminat davalarında, davacının olayın meydana gelmesinde “tahrik”inin bulunması halinde, bunun tek başına manevi tazminat talebinin reddine neden olmayacağı, bunun –kural olarak– “tazminat tutarını belirlemede” gözönünde bulundurulacağı–
Resmi nikah olmaksızın bir erkekle birlikte yaşayan (evli olduğunu bildiği halde, bir erkekle birlikte yaşayan) kadın, erkeğin kendisi ile evlenmemesi, kendisini evden uzaklaştırması halinde, erkekten «kişilik haklarının ihlâl edildiği» iddiasıyla, manevi tazminat isteyebilir mi?–
Elindeki kesici aletle, başka birisinin yatak odasına girerek, Ana-yasa ile teminat altında bulunan konut dokunulmazlığını ihlal eden kişinin bu davranışının davacının onur ve saygınlığına yönelik bir saldırı niteliğini taşıyacağı–
Velayetleri altındaki kızı zorla kaçırılan (ırzına geçilen, sarkınlığa uğrayan vb.) anne ve babaların (ve kardeşlerin) de, gerçekleşen eylem “aile bütünlüğü”ne yönelik olduğundan -kaçırılan küçük dışında- ayrıca manevi tazminat isteyebilecekleri–
Ergin iki sade vatandaşın, arama yapmak üzere polisin kapıyı çaldığı sırada evde sevişmekte olsalar dahi, gizli kalması gereken bu olayın gazetede çirkinleştirici bir ifade tarzı ile topluma teşhir edilmesinin, bu kişilerin kişilik haklarına saldırı niteliğini taşıyacağı–