Yayınlanmasında kamu yararı bulunan «gerçek» ve «güncel» bir haberin (eleştirinin), özle biçim arasında denge kurularak verilmesi durumunda, hukuka aykırılığının ortadan kalkacağı ve tazminata hükmedilemeyeceği -Karar verme hakkının sınırlarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan «gerçeklik» unsurunun burada «somut gerçeklik» olmayıp, «kararın verildiği andaki olayın beliriş biçimine göre görünüşteki gerçeklik» olduğu- Yayınlanan haberin «gerçek» olması halinde, yayında «hukuka aykırılık» bulunduğundan söz edilemeyeceği ve davacı lehine -kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek- manevi tazminata hükmedilemeyeceği–

Davacılar, davalıların yayın yoluyla hukuka aykırı davrandıklarını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece «davalı F. Erbil’in davacılardan T. Çiller’in uzun süre basın danışmanlığını yaptığı, bu zaman dilimi içinde gördüğü ...
Aynı doğrultuda
İlgili bağlantılar