İşten el çektirilen öğretmen tarafından yazılan ve gazetede yayınlanan yazıda, kaymakamın iftira ve tertipçilikle nitelendirilerek, suç işlediğinin ileri sürülmesi halinde, tenkit sınırlarının aşılmış olacağı ve yazının «kişilik haklarına saldırı» sayılacağı–
Eleştiri amaç ve sınırını aşan yazıların gerçeği yansıtsa bile yazıda kullanılan dil, ifade ve üslubun davacıyı küçük düşürmek, ona hakaret etmek amacına yönelik bulunması, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bulunması halinde, davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Gazete ve gazetecinin sorumluluğu kusura dayanan bir sorumluluk olduğundan, haberi olan gazeteci ile haberi yayınlayan gazetenin bir kusuru yoksa, haberin gerçeği aykırı oluşundan dolayı manevi tazminata hükmedilmeyeceği (hukuki sorumluğun söz konusu olamayacağı) –
Ancak kanunda yazılı hallerde manevi tazminat istenebileceğinden (MK. 24/II), «evlatlık sözleşmesini kaldırılması»na ilişkin davada manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
Gerçek kişiler gibi, tüzel kişilerin de «kişilik haklarına saldırıda bu- lunulması halinde» manevi tazminat isteyebilecekleri–
Yapılan yayınla kişilik hakları ihlal edilen küçük yanında, anne ve babası yararına da manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Velayetleri altındaki kızı zorla kaçırılan (ırzına geçilen, sarkınlığa uğrayan vb.) anne ve babaların (ve kardeşlerin) de, gerçekleşen eylem “aile bütünlüğü”ne yönelik olduğundan -kaçırılan küçük dışında- ayrıca manevi tazminat isteyebilecekleri–
“Kişilik haklarına tecavüz” fiilinden kaynaklanan manevi tazminat davalarında, davacının olayın meydana gelmesinde “tahrik”inin bulunması halinde, bunun tek başına manevi tazminat talebinin reddine neden olmayacağı, bunun –kural olarak– “tazminat tutarını belirlemede” gözönünde bulundurulacağı–