Yayınlanmasında kamu yararı bulunan «gerçek» ve «güncel» bir haberin (eleştirinin), özle biçim arasında denge kurularak verilmesi durumunda, hukuka aykırılığının ortadan kalkacağı ve tazminata hükmedilemeyeceği -Karar verme hakkının sınırlarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan «gerçeklik» unsurunun burada «somut gerçeklik» olmayıp, «kararın verildiği andaki olayın beliriş biçimine göre görünüşteki gerçeklik» olduğu- Yayınlanan haberin «gerçek» olması halinde, yayında «hukuka aykırılık» bulunduğundan söz edilemeyeceği ve davacı lehine -kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek- manevi tazminata hükmedilemeyeceği–

Davanın dayanağı, dolayısıyla çözümlenmesi gereken temel husus, davacının davalı tarafından 24.12.1997 ile 30.12.1997 tarihleri arasında «görevlerinden uzaklaştırılmasının» hukuka uygun olup olmadığıdır. Bunu saptamak için maddi ve hukuksal olguların ...
Aynı doğrultuda
İlgili bağlantılar