Davacı hakkında, ona sırf zarar vermek, onu küçük düşürmek, siyasi kişiliğini olumsuz yönde etkilemek amaç ve niyetiyle «mason» nitelendirmesini yapan davalının, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunmuş olacağı–
«Aracında eroin ve üzerinde silahla yakalanan kişinin milletvekili olan davacının yeğeni olduğu» şeklinde yapılan yayının, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği–
Kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği iddiasına konu alan yazı ile ilgili olarak, ilgililer hakkında açılmış olan ceza davasının sonucunun daima beklenilmesinin gerekmeyeceği–
Hakimin manevi tazminata karar verme yetkisinin “özel haller” ve “adalet ”ile sınırlı olduğu, MK. 4 uyarınca, “hakimin takdir hakkını hak ve nasafate uygun şekilde” kullanması ve bunu yaparken, tarafların kusur oranını, sıfatını, bulunduğu sosyal ve ekonomik durumunu araştırarak ve takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstererek, istek sahibinin olaydan duyduğu acıyı gözönüne alarak ve davalıyı da ekonomik yönden zor (müzayaka) duruma düşürmeyecek bir miktara hükmetmesi gerekeceği–
Eşin, başka birisi ile gayrimeşru ilişkide bulunması (zina yapması) eylemi, diğer eş (ve çoçukları) lehine manevi tazminata hükmedilmesini gerektirir mi?.
Davacıya ait sicili objektif değer yargıları çerçevesinde dolduran davalının, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunmuş sayılmayacağı–
Dava konusu onu olayın manevi zararın esaslı unsuru teşkil eden kişilik değerlerindeki objektif eksilme noktasına ulaştığının saptanamaması halinde manevi tazminat isteminin reddi gerekeceği-
Haksız uygulanan haciz ve telefonunun konuşmaya kapatılması nedeniyle, gerekçesi tam olarak açıklanmadan manevi tazminata hükmedilmeyeceği–