Eleştiri amaç ve sınırını aşan yazıların gerçeği yansıtsa bile yazıda kullanılan dil, ifade ve üslubun davacıyı küçük düşürmek, ona hakaret etmek amacına yönelik bulunması, davacının kişilik değerlerine saldırı niteliğinde bulunması halinde, davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Kendisine veya ailesi fertlerine karşı işlenmiş olan eylemlerden dolayı C. Savcılığına veya ceza mahkemesine başvurmanın ( şikayet ) vatandaşın Anayasa ile tanınmış hakkı olduğu, bu hakkın kullanılmasının karşı tarafa manevi tazminat istenilmesi hakkını vermeyeceği, ancak, sırf zararlandırmak maksadıyla bu hak kullanıldığı takdirde bir haksız fiil teşkil edip, diğer şartlar da gerçekleştiği takdirde manevi tazminata hükmedilebileceği-
İsim ve soyad benzerliğinden dolayı, haksız yere cezalandırılıp tutuklanmasından sonra yanlışlığın fark edilmesi üzerine serbest bırakılan kişinin, hakimin hukuka aykırı eyleminden (karar vermesinden) dolayı Adalet Bakanlığı aleyhine tazminat davası açamayacağı–
Davalı asker kişi sicil üstünün, kişisel kusurundan kaynaklanan manevi tazminat davalarına bakmaya, adli yargı yerinin görevli olduğu (bu davalara Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde bakılamayacağı)–
Reşit olmayan mağdurenin rızayla ırzına geçme suçundan hükümlü olan davalının davacı üzerinde nüfuzunu kullandığı açık olduğundan ve ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı hukuk yargıcını bağlayacağından manevi ödenceye hükmedilmesi gerekeceği-
Evde yaptırılan tamirat ve onarımın normal sürenin çok üstünde sürmesi halinde, bu sırada meydana gelen gürültü ve çalışmalardan rahatsız olan komşuların –kişilik değerlerine yönelik bu saldırı nedeniyle– tazminat isteyebilecekleri–
Yayınlanmasında kamu yararı bulunan «gerçek» ve «güncel» bir haberin (eleştirinin), özle biçim arasında denge kurularak verilmesi durumunda, hukuka aykırılığının ortadan kalkacağı ve tazminata hükmedilemeyeceği -Karar verme hakkının sınırlarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan «gerçeklik» unsurunun burada «somut gerçeklik» olmayıp, «kararın verildiği andaki olayın beliriş biçimine göre görünüşteki gerçeklik» olduğu- Yayınlanan haberin «gerçek» olması halinde, yayında «hukuka aykırılık» bulunduğundan söz edilemeyeceği ve davacı lehine -kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek- manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
Karşı tarafın haksız eylemi nedeniyle malvarlığında zarar meydana gelen kişi –bu yüzden duyduğu üzüntü nedeniyle– manevi tazminat isteyebilir mi?–