«Borca itirazın reddi» kararı ile birlikte alacaklı lehine % 40’dan (şimdi; %20'den) aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için daha önce icra mahkemesince «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verilmiş olması gerektiği—
Borçlu tarafından icra takibinde istenilmiş olan işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince takip dayanağı bononun vade tarihinden takip tarihine kadarki dönem için -3095 s. Kanun’un 2/2. maddesinde öngörülen- avans faiz oranının Merkez Bankası’ndan sorularak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak, ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği—
İİK. 169a/VI, c: 1 uyarınca borçlu lehine, takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilebilmesi için «borçlunun itirazının esasa ilişkin nedenlerle» icra mahkemesince kabul edilmiş olması -ve «icra takibinin durdurulmuş olması»- gerekeceği, «zamanaşımı def’i» bu fıkra kapsamına girmediğinden borçlunun zamanaşımı def’inin kabul edilerek takibin iptaline» karar verilen durumlarda ayrıca borçlu lehine tazminata hükmedilemeyeceği—
Bononun borçlulardan birinin «imza»sını, diğerinin «parmak izi»ni ya da «mühür»ünü taşıması halinde, senedin sadece imza sahibi bakımından «bono» niteliğini taşıyacağı—
Borçlunun «takipten önce uygulanan» ve «takipten sonrası için uygulanması istenen» faiz oranına itiraz etmemiş olması halinde, takip öncesi için istenen faiz oranına göre hesaplanan faiz miktarı kesinleşmiş bulunduğundan, bunun değiştirilemeyeceği, ancak takipten sonra istenecek «avans faiz oranı» göre temerrüt faizi oranının icra müdürlüğünce kademeli olarak (dönem dönem değişen avans faiz oranlarına göre) faiz hesabının yapılması gerekeceği—
Çeklerin kaybolması nedeniyle açılmış olan davada verilmiş olan iptal kararının bir «ilam» olmayıp, tesbit kararı niteliğini taşıdığı, ayrıca bu karar hasımsız olarak verilmiş olduğundan davada taraf olmayan iyiniyetli 3. kişileri bağlamayacağı—
«Çek»e dayalı olarak «örnek 7 ödeme emri» gönderilen borçluların, «borcun tamamını» ödediklerini ileri sürerek icra dairesine itirazda bulunmuş olmaları halinde, borçlular tarafından sunulan ödeme belgelerinde, ödemelerin takip dayanağı çek için yapıldığına ilişkin her hangi bir açıklama bulunmaması halinde, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği—
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-