İİK. 99 uyarınca kendisine istihkak davası açma külfeti yüklenen üçüncü kişinin, icra memurunun bu konudaki kararının kaldırılmasını şikayet yoluyla istemekte hukuki yararının bulunduğu–
Kambiyo senedi niteliğindeki belgeye dayanarak genel haciz yoluyla takip yapılabileceği-
Mahkemeye hitaben herhangi bir dilekçe vermemiş, hukuki yardımda bulunmamış olan avukat için, mahkemece vekalet ücretine hükmedilemeyeceği—
Şikâyetlerde icra müdürünün değil ilgililerin -yani; «alcaklı» ve «borçlu»nun- hasım gösterilmesi–
«Haczin kaldırılması» isteminin (şikâyetinin) hasımsız olarak incelenemeyeceği–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
Şikayet ve itirazı kabul edilen -ve vekili bulunan- borçlu (alacaklı) yararına avukatlık ücretine de hükmedilmesi gerekeceği–