Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulmasının, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış usuli hak teşkil etmeyeceği–
BK. 84 hükmünün (şimdi; TBK. mad. 100) –gerek icra dairesinde ve gerekse icra mahkemesinde (tetkik merciinde)- doğrudan doğruya uygulanacağı–
Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Davacının ihaleni feshi davasından feragatının, davalıların muvafakatına bağlı olmadan sonuç doğuracağı–
Duruşma günü ile, duruşma davetiyesinin tebliği arasında en az on günlük süre bulunması gerektiği–
İlamın infaz edilecek kısmının, «hüküm bölümü» olduğu, bu bölümün aynen infazı gerektiği, icra mahkemesi hakiminin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yoluyla belirleme yetkisinin bulunmadığı–
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin), esasla ilgili olarak kendisine hitaben verilen şikayet (dava) dilekçesini, «yetkisizlik kararı» vermeden başka bir icra mahkemesine (tetkik merciine) gönderemeyeceği–
Hissesi satılmayan hissedarın da -«tapu sicilindeki ilgililer»den olması nedeniyle- ihalenin feshini isteyebileceği
Sıra cetvelinde 1. sırada yer alıp, alacağının tamamı için pay ayrılan davalı alacaklının, 2. sıradaki alacaklının haczinin düştüğünü ileri sürerek şikayette bulunmasında hukuki yararı bulunmadığı—
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, sırasına itiraz edilen -yapılan şikayetten hukuki durumu etkilenecek olan- alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» olarak gösterilmesi (eğer gösterilmemişse; icra mahkemesince bu kişilerin duruşmaya çağrılması) gerekeceği–