Hacze konu menkullerin teferruat (eklenti) mi, mütemmim cüz (tamamlayıcıs parça) mı olduğunun tesbiti için icra mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
Ceza ilâmları ile bu ilâmın eklentileri durumunda olan tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı–
Sıra cetvelinin iptaline yönelik istek, şikayet niteliğinde olduğundan icra mahkemesince şikayetin duruşmalı olarak çözümüne karar verildikten sonra tarafların duruşmaya çağırılıp, gelmeseler bile işin esası ile ilgili kararın verilmesi gerekeceği, bu durumda HUMK. mad. 409 (şimdi; HMK. mad. 150) hükmünün uygulanmayacağı—
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin) «olayda MK.’nun 2. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığına» karar veremeyeceği–
Sıra cetveline yönelik şikâyetlerde, sırasına itiraz edilen -yapılan şikâyetten hukuki durumu etkilenecek olan- alacaklı ya da alacaklıların «karşı taraf» olarak gösterilmesi (eğer gösterilmemişse, icra mahkemesince «tetkik merciince» bu kişilerin duruşmaya çağırılması) gerekeceği–
Maddi hataya dayanan bozma kararına uyulmasının, lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış usuli hak teşkil etmeyeceği–
BK. 84 hükmünün (şimdi; TBK. mad. 100) –gerek icra dairesinde ve gerekse icra mahkemesinde (tetkik merciinde)- doğrudan doğruya uygulanacağı–
Tebligatın ilgiliye usulsüz yapılmış olduğunun -yapılan şikâyet sonucu- anlaşılması halinde icra mahkemesince (tetkik merciince) «tebligatın iptaline» değil, «tebliğ tarihinin ilgilinin bildirdiği tarih olarak düzeltilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Davacının ihaleni feshi davasından feragatının, davalıların muvafakatına bağlı olmadan sonuç doğuracağı–
Duruşma günü ile, duruşma davetiyesinin tebliği arasında en az on günlük süre bulunması gerektiği–