Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) duruşmaya «borcun ödendiği» konusunda yemin teklif edilemeyeceği (ödeme def’inin yemin teklifi suretiyle kanıtlanamayacağı)–
İcra mahkemesince verilen görevsizlik kararından sonra HUMK.’nun 193. (şimdi; HMK.'nun 20/1.) maddesinde belirlenen on günlük süre geçirilmeden görevli mahkemeye başvurulması halinde, görevli mahkemeye başvurulması yönünden öngörülen yasal sürenin geçirilmiş olduğunun düşünülemeyeceği–
«Aynı miktarlı iki ayrı ödeme belgesinin tek bir ödemeye ait olduğu» iddiasının yargılamayı gerektirdiği, bu durumda «borca itirazın kabulü»ne karar verilmesi gerektiği–