Tek başına iflas masasını temsile yetkili olmayan iflas idare memurunun, ihalenin feshini isteyemeyeceği—
İİK. mad. 134/II’de yer alan «yalnız satış isteyen alacaklı» deyiminin, menkul satışları için öngörülmüş olduğu, gayrimenkul satışlarını kapsamadığı–
Davadan feragatın, temyiz isteğinden vazgeçme yanında daha kapsamlı olduğu–
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) duruşmada, ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılamayacağı–
Takip talebinde alacaklının hangi takip yolunu seçtiğini belirtmemiş olması halinde, İİK. 58/II-5 hükmüne aykırı davranılmış olunacağı icra müdürünün «hangi takip yolunu seçtiğini» alacaklıdan sorarak, onun cevabına göre ödeme emri göndermesi gerekeceği–
Kambiyo senetlerine dayanan takiplerde borca itirazın icra mahkemesinde (tetkik merciinde) duruşmalı olarak inceleneceği–
Tapuda kayıtlı vefa hakkı sahibinin, «ilgili» sıfatıyla ihalenin feshini isteyebileceği—
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)