İhale konusu taşınır/taşınmaz üzerinde -aynı ile ilgili bir dava nedeniyle konulmuş dahi olsa- ihtiyati tedbiri bulunan kişinin, -bu ihtiyati tedbir, o şeyin cebri icra yolu ile satışını da önlemek için konulmuş olmadıkça- ihalenin feshini isteyemeyeceği–
Satılan taşınır malı kendi dosyasından haciz ettirip satışını istemiş olan alacaklının başka dosyadan yapılan ihalenin feshini «ilgili» («satış isteyen alacaklı») sıfatıyla isteyebileceği–
Tamamlayıcı parçanın (mütemmim cüzün) asıl şeyden ayrı olarak haczedilememesine karşın teferruatın (eklentinin) -üzerinde ipotek kurulu bulunmayan taşınmazlar dışında- bağımsız olarak haciz edilebileceği–
Pey sürmek suretiyle ihaleye katılmış olan kişilerin -«en yüksek peyi sürdüğünü ve ihalenin kendisine yapılması gerektiğini» ileri sürmeden- ihalenin feshini isteyebilecekleri–
Belediye meclisince (encümenince) verilen «kamuya tahsis kararı»nın iptali için, alacaklı tarafından idari yargıda dava açıldığının anlaşılması halinde, icra mahkemesindeki haczedilmezlik şikayetinde, bu davanın sonucunun beklenmesi gerekeceği–
Takibe konu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında ceza mahkemesinde açıldığı bildirilen «sahtekarlık davası»na ait dosyanın incelenerek; borçlunun kişisel hak bakımından ceza davasına müdahale ederek, senedin iptalini isteyip istemediği, ceza mahkemesince bilirkişi incelemesine ve tanık dinlenmesine karar verilip verilmediğinin araştırılarak, böyle bir kararın mevcut olması halinde, yürürlükten kalkmış olan 1086 s. HUMK. 317’ye göre, bu senet hakkında herhangi bir işlem yapılamayacağından, bu durumun «bekletici mesele» kabul edilip, «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği- (NOT: 6100 s. HMK. 209/1'de tamamen farklı bir düzenlemeyle "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" denilmiş olduğundan, hakkında sahtelik iddiasında bulunulmuş olan senetle ilgili takibin durması için sadece sahtelik iddiasında bulunulmasıyla o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
Her iki tarafa da duruşma davetiyesi tebliğ edilip taraf teşkili tamamlanmadan duruşmaya başlanamayacağı–
«Borca itiraz»ın incelendiği icra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) duruşmaya «borcun ödendiği» konusunda yemin teklif edilemeyeceği (ödeme def’inin yemin teklifi suretiyle kanıtlanamayacağı)–