Apartman yöneticilinin aktif ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığından ve BK. 388 (şimdi; TBK. mad. 504) uyarınca kambiyo senedi düzenleyebilmesi için yöneticiye «özel yetki» verilmiş olması zorunlu olduğundan, apartman yöneticisinin kendisine ancak özel olarak yetki verilmişse, kat malikleri kurulu adına kambiyo senedi düzenleyebileceği, bu durumda dahi açılacak davada kat maliklerinin hasım (davalı) gösterilmesi gerekeceği (Taşınmazın yönetimi için -Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34. maddesine göre- atanan yönetici ve yönetim kurulunun «vekil» statüsünde olduğu, yetki sınırının belirlenmesinde BK’nun 388. maddesinin (şimdi; TBK. mad. 504) uygulanacağı, Kat Malikleri Kurulu tarafından yöneticiye kambiyo taahhüdü bulunma yetkisi verildiği ispat edilmedikçe bu bonodan dolayı apartman yöneticiliğinin değil senedi imzalayan yöneticinin şahsen sorumlu olacağı)—
«Ödeme» iddiasını usulen kanıtlayamamış olan -ve İİK. 169a/VI, c: 1 uyarınca icra takibi muvakkaten (geçici olarak) durdurmuş olan- borçlu aleyhine, icra mahkemesince «itirazın reddi» kararı ile birlikte, itiraz edilen yabancı para alacağının takip tarihindeki YTL karşılığı üzerinden inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği—
HUMK’nun 23. (şimdi; HMK. 19/2.) maddesinin yetki itirazında bulunan tarafa «birden fazla yetkili yeri göstermesini» yasaklamamış olduğu, yetkili olmaları koşulu koşulu ile birden çok yerin «yetkili olarak» belirtilebileceği; borçlunun birden fazla yetkili yeri -bunlardan birini tercih etmeden- göstermiş olması halinde, tercih hakkının alacaklıya geçeceği, alacaklının beyanı alınmak suretiyle, öncelikle yetki itirazı konusunda, karar verilmesi gerekeceği—
Borçlunun «takipteki faize ve faiz oranına» itirazının bulunmaması halinde, icra mahkemesince doğrudan doğruya «...TL işlemiş faiz talep edilebileceğinden bahisle» istenen faizden... TL işlemiş faizin iptaline karar verilemeyeceği—
İcra takibine süresinde itiraz edilmesinden sora, alacaklının takipten feragat etmesi halinde de borçlu tazminat talebinde bulunduğundan borçlunun itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek tazminat istemi hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Şirketi temsile 2 kişinin yetkili kılınmasına ilişkin ortaklar kurulu kararının senedin tanzim tarihinden önce alınmış olmasına rağmen, tanzim tarihinden sonra tescil ve ilan edilmiş olması halinde, 3. kişi konumunda bulunan takip alacaklısını bağlamayacağı—
İİK. 169 ve 169a maddelerine göre yapılan «borca itiraz»ın HUMK. 178’de (şimdi; HMK. 118'de) öngörülen- «dava» olmaması nedeniyle, itiraz dilekçesinde HUMK’nun 179. (şimdi; HMK'nun 119.) maddesinde öngörülen koşulların bulunmasının zorunlu olmadığı (bu nedenle borca itiraz dilekçesinde; alacaklı ve vekilinin kimliklerinin belirtilmemiş olması, dilekçede senet lehtarının yanlış belirtilmiş olması, alacaklının/borçlunun isminin yanlış yazılmış olmasının alacaklının «karşı taraf» olarak gösterilmemiş olmasının dilekçenin reddine» neden olmayacağı)—
Borçlunun itirazı üzerine takip konusu kambiyo senedinin icra takibinden önce zamanaşımına uğramış olduğunun saptanması halinde, icra mahkemesince «-‘icranın geri bırakılmasına’ değil- takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği—
Kooperatifi temsilen işlem yaparken imza atmaya yetkili olanların kooperatif ünvanlarını kullanmalarının zorunlu olduğu—