Borçlu tarafından ibraz edilen lehtarın imzasını taşıyan ibranameye alacaklının «itirazının olmadığını» bildirmesinin, alacaklının kötüniyetinin kanıtı olarak kabul edilemeyeceği—
«Senet alacaklısının yetkili hamil olmadığına» ilişkin borçlunun itirazının reddi halinde ayrıca borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
«Yetki itirazını kabulü» halinde mahkemece «takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine, icra dosyasının yetkili .... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği («Takibin yetki yönünden iptaline», «yetki itirazı nedeniyle ödeme emrinin yetki yönünden iptaline», «mahkemenin yetkisizliğine...» şeklinde karar verilemeyeceği)—
Çekteki imzanın şirketi temsil ve ilzama yetkili olmayan kişiye ait olması halinde, aynı şekilde verilmiş olan önceki çeklerin borçlu şirketçe daha önce ödenmiş olmasının, icazet sayılarak borçlunun borca itirazının reddine karar verilemeyeceği—
Takip konusu borcun bir kısmına itiraz edilmiş olması halinde «borca itiraz» davası sonucunda -alacaklı lehine- hükmolunacak tazminatın itiraz olunan borç miktarı üzerinden hesaplanması gerekeceği—
Şirket adına düzenlenmiş olan bonoya «keşideci» olarak şirket adının yazılmasının yeterli olup ayrıca «şirket kaşesi»nin basılmış olmasının zorunlu olmadığı—
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-
HUMK’nun 93. (şimdi; HMK.'nun 309.) maddesine aykırı olarak fotokopiden ibaret -daha sonra altındaki imza borçlu tarafından inkar edilmiş olan- dilekçe üzerine, imzanın borçluya aidiyeti kesin şekilde tespit edilmeden ve geçerli bir feragat bulunup bulunmadığı araştırılmadan, «davanın feragat sebebiyle reddine» karar verilemeyeceği—
Fotokopinin belge olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle de, fotokopi üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak borca itiraz hakkında karar verilemeyeceği (Bu durumda borçlunun «borca itirazının reddine karar verilmesi gerekeceği»)—
Borçlunun takip konusu alacağa mahsuben -alacaklı ile yaptığı protokol uyarınca- alacaklıya çek verdiğini ve bu çek bedelini ödediğini kanıtlayamamış olması ve ibraz etmiş olduğu dekontlarda da protokole atıf yapılmamış olması halinde, borçlunun talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği—