Borçlunun «...vade tarihli senetlerin yırtıldığı, bu nedenle ödendiği» iddiasının yargılamayı gerektirdiğini kabul eden icra mahkemesinin İİK. 169/a-II uyarınca «borçlu itirazının reddi»ne değil «takibin durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği—
Yabancı para alacağının takip tarihindeki rayice göre Türk lirasına çevrilerek -ve fiili ödeme tarihindeki Türk parası karşılığı istenmeksizin (BK. 83; şimdi; TBK. mad. 99, TTK. 623; şimdi; Yeni TTK. mad. 711)- takipte bulunulmuş olması halinde, vade tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi»nin (3095 s. Y. 4/a) ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar da «avans faizi»nin hesaplanması gerekeceği—
Senetlerin «alacak miktarı»nda, «tanzim tarihi»nde tahrifat (değişiklik) yapıldığının ileri sürülmesi halinde, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan icra mahkemesinin kendi kanısına göre uyuşmazlığı çözemeyeceği, tahrifat iddiasının araştırılması özel ve teknik bilgiyi gerektireceğinden, bunun HUMK. 275 vd. (şimdi; HMK. 266 vd.) göre bilirkişi aracılığı ile incelenmesi gerekeceği—
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, borca itirazın kabul veya reddi halinde icra mahkemesince «yabancı para alacağı» olarak değil, «yabancı para takip tarihindeki Türk parası karşılığı üzerinden ve Türk parası olarak» alacaklı/borçlu yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği—
«Mükerrerlik iddiası»nın borca itiraz sebebi olarak icra dairesine bildirilmesi gerektiği–
«Takip dayanağı senette sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olduğu» konusunda, borçlu tarafından yapılan şikayet üzerine, alacaklı hakkında ceza mahkemesinde «kamu davası» açılmış olması ve borçlunun bu davaya kişisel hak bakımından katılıp, takibin iptalini» istemiş olması halinde, HUMK’nun 317. maddesi çerçevesinde -yani; bu davada «tanıkların dinlenmesine ve/veya bilirkişi incelemesi yapılmasına» karar verilmişse- icra mahkemesince «takibin durdurulmasına» karar verilip, «açılan bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılmasına» karar verilmesi gerekeceği (Hemen belirtelim ki; yeni 6100 Sayılı HMK.nun 209. maddesinde tamamen farklı bir düzenleme kabul edilmiş olup buna göre "adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilnceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz" (HMK.209/1) denilmiş olduğundan, sadece sahtelik iddiasında bulunulması ile o senede dayalı icra takibi kendiliğinden duracaktır.)
Takip dayanağı çekte limited şirket kaşesi üzerinde anonim şirket kaşesi de bulunması ve keşide tarihinde anonim şirketin varlığı ve icra takibinin de bu şirket aleyhine yapılmış olması halinde icra mahkemesince «çekteki imzaların anonim şirketi ilzam edecek temsilcilere ait olup olmadığı» tespit edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
Tefhim ile temyiz süresinin başladığının kabul edilebilmesi için tefhimin yasaya uygun olarak yapılmış olmasının zorunlu olduğu-
İhtiyati haciz kararı veren mahkemeye yetki yönünden itiraz edilip, ihtiyati haciz kararı kaldırılmadıkça, örnek: 163 ödeme emri üzerine icra mahkemesine başvurulup yetki itirazında bulunulamayacağı—