Senedin alacak miktarını gösteren kısmında tahrifat yapıldığının anlaşılması halinde senedin tahrif edilmeden önceki şeklinin geçerli olacağı ve icra mahkemesince, «takibin tümünün» değil «sahtelik yapılan kısmının» iptaline karar verilmesi gerekeceği—
Borçlunun «itfa» iddiasının dayanağı olan belgenin adi nitelikte olması halinde -İİK. 169/a-III, c: 1 uyarınca- alacaklıya meşruhatlı davetiye gönderilerek «belge altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı yolunda» beyanda bulunmasının isteneceği, duruşmaya geldiği taktirde aynı kanunun 68a maddesi çerçevesinde inceleme yapılarak dayanak belgedeki imzanın alacaklıya ait olup olmadığının araştırılacağı, duruşmaya gelmediği taktirde ise «itiraz edilen kısım için icranın muvakkaten durdurulmasına» karar verilmesi gerekeceği—
Birden fazla borçlu hakkında, borçlulardan birinin ikâmetgahının bulunduğu yer olduğu belirtilerek burada icra takibi yapılır ancak burasının o borçlunun ikametgahı (o borçlu için genel yetkili yer) olmadığı saptanırsa, icra mahkemesince, takibe yetki yönünden itiraz etmiş olan borçlular yönünden «icra dosyasının tefrikine (ayrılmasına) ve yetkili yer olan .... icra dairesine gönderilmesine» karar verilmesi gerekeceği—
Senet bedelinin «yazı» ve «rakamla» farklı miktarda gösterilmiş olması halinde yazı ile olana itibar edilebilmesi için, rakamla belirtilen kısımda tahrifat yapılmamış olması gerekeceği—
Bono bedelinin ödenmesi halinde, bononun borçlu tarafından geri alınması gerekeceğinden, bononun alacaklının elinde bulunmasının -ve borçlu tarafça da İİK. mad. 169/a-I, c: III’e uygun biçimde «bir ödeme belgesi» sunulmuş olmadıkça- dayanak senede ilişkin bir ödeme yapılmadığının kabulü gerekeceği—
İnkar tazminatının «takip konusu alacak» (asıl alacak + faiz) üzerinden değil, sadece «asıl alacak» üzerinden hükmedileceği—
Borçlu tarafından «tebligatın usulsüzlüğü iddiası (şikayeti)» ile birlikte «borca itiraz»da bulunulmuş olması halinde öncelikle tebligatın usulsüzlüğü iddiasının incelenip, itirazın süresinde olduğunun tespiti halinde itirazın esasının incelenmesi gerekeceği-
Şirket adına düzenlenmiş olan çekten dolayı şirketin sorumlu olabilmesi için çek hesabının bankadan kime ait olduğunun sorulup, anılan şirkete ait olduğunun anlaşılması halinde, ticaret sicil memurluğundan çekin keşide tarihi itibariyle şirketin yetkilisinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği—
Takipte bulunan hamilin kötü niyetli olduğu ispat edilmediği sürece, takip borçlusunun keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında mevcut olan ilişkiye dayanan def’ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği—
«Şirketin borçtan sorumlu olabilmesi için iki imza ile temsil edilmesi gerektiği, oysa senette tek imza bulunduğu»nun ileri sürülmesi halinde «borca itiraz»da bulunulmuş olacağı-