Takipte bulunan hamilin kötü niyetli olduğu ispat edilmediği sürece, takip borçlusunun keşideci veya önceki hamillerden biri ile kendi arasında mevcut olan ilişkiye dayanan def’ilerini hamile karşı ileri süremeyeceği—
Borcun esasına itirazda bulunmayıp «borcun muaccel olmadığı» iddiasında bulunan ve bu iddiasını kanıtlayan borçlu lehine -«alacaklının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu» kanıtlanmadıkça- inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
«Tebligatın usulsüz olarak yapıldığı» iddiasında bulunan borçlunun hem tebligatın usulsüzlüğü yönünden icra mahkemesine «şikayet»te bulunması hem de «esasla ilgili itirazları»nın aynı mahkemeye bildirmek zorunda olduğu—
«Yetki itirazını kabulü» halinde mahkemece «takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisizliğine, icra dosyasının yetkili .... icra dairesine gönderilmesine» şeklinde karar verilmesi gerekeceği («Takibin yetki yönünden iptaline», «yetki itirazı nedeniyle ödeme emrinin yetki yönünden iptaline», «mahkemenin yetkisizliğine...» şeklinde karar verilemeyeceği)—
«Borca itiraz etmiş olan borçlunun (vekilinin) duruşmaya katılmayıp sadece alacaklı vekilinin duruşmaya gelerek «davayı takip etmediğini» bildirmesi üzerine icra mahkemesince, İİK’nun 18/III. maddesinin değil, HUMK’nun 409. (şimdi; HMK.'nun 150.) maddesi uygulanarak, «dosyanın işlemden kaldırılmasına» karar verilmesi gerekeceği—
Çekin verildiği tarihte çekte imzası bulunan kişilerin şirketi temsil ve ilzama yetkili olduklarının borçlu tarafından kabul edilmiş olması halinde, çekin üzerindeki tarihe itibar edilerek mahkemece «imzalayanların yetkili olmadığı»ndan bahisle takibin iptaline karar verilemeyeceği—
Senetlerin «alacak miktarı»nda, «tanzim tarihi»nde tahrifat (değişiklik) yapıldığının ileri sürülmesi halinde, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan icra mahkemesinin kendi kanısına göre uyuşmazlığı çözemeyeceği, tahrifat iddiasının araştırılması özel ve teknik bilgiyi gerektireceğinden, bunun HUMK. 275 vd. (şimdi; HMK. 266 vd.) göre bilirkişi aracılığı ile incelenmesi gerekeceği—
Alacaklının takip konusu yabancı para alacağının takip tarihindeki Türk Lirası karşılığını belirleyerek takibini Türk Lirası üzerinden başlatmış olması halinde, borçlunun ödediğini ileri sürdüğü ... ABD Dolarının takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının bulunup bu miktar üzerinden itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği—
Senedin «iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmenin teminatı olarak» düzenlendiği hususunun borçlu tarafından «yazılı belge ile» kanıtlanabileceği—