6183 sayılı Kanun uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında, davanın kabulü halinde “ödenmemiş olan vergi borcunun tasarruf tarihindeki asıl vergi borcu ve gecikme faizi ile sınırlı olarak” yapılmış olan tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptâli davası sonucunda alınmış olan ilamların -tasarrufun iptâli davası taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından- kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği (Bu ilam kesinleşmeden, icra müdürlüğüne sunularak, ilam konusu taşınmazın haczinin, kıymet takdirinin ve satışının istenebileceği, ilamda yazılı avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi için takip yapılabileceği)–
6183 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince "kötüniyetli dördüncü kişiye dava açılmaması veya kötüniyetinin isbatlanamaması halinde, davalı üçüncü kişinin, dava konusu mal, hak ve değeri elinden çıkarmış olması halinde, elinden çıkardığı tarihteki değerini nakden ödemekle yükümlü olacağı–
6183 sayılı Kanuna göre açılmış olan tasarrufun iptali davaları sonucunda, mahkemece-davanın kabulü halinde “tasarrufun yapıldığı tarihe kadar tahakkuk eden vergi asılları ve bunların işleyecek faiz ve eklentileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline” karar verilmesi gerekeceği "tasarruf tarihinden sonra oluşan" vergi asıllarından da davalının sorumlu tutulamayacağı gibi, mahkemece "dava tarihine kadar doğan" alacak ve eklentileri için de iptal kararı verilemeyeceği)–
Tasarrufun iptali davasının sabit olması halinde, mahkemece "... davalı-üçüncü (ve dördüncü) kişiye yapılan tasarrufun, 'takip konusu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak' iptaline..." şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
İptal davasının, üçüncü kişinin elinden çıkardığı malların yerine geçen değere ilişkin olması halinde, "takip konusu alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak" tazminata hükmedilebileceği (İİK. 283/II)- Dava konusu taşınmazın davalı-üçüncü kişi tarafından elden çıkarılmış olması (ve taşınmazı alan dördüncü kişinin "iyiniyetli" olması) halinde, üçüncü kişinin İİK. 283/II uyarınca "davacının alacağından fazla olmamak üzere" (davacının alacak ve fer'ilerini geçmemek üzere) ve '... İcra Müdürlüğünün ...... sayılı dosyasında yapılmış olan takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak" tazminatla sorumlu tutulabileceği–
Tasarrufun iptali davalarında, tasarrufa konu malın üçüncü kişi olan davalının elinden çıkmış olması halinde, üçüncü kişinin "o malın elinden çıktığı tarihteki değeri üzerinden -icra takip dosyasındaki alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak- tazminata mahkum edilmesi", borçlu davalının ise -alacağın tamamından sorumlu olması nedeniyle- ayrıca tazminata mahkum edilmemesi gerekeceği–
1. HD. 09.06.2009 T. E: 3222, K: 6590-
Tasarufun iptali davası sonucunda "davalı borçlu tarafından icra dosyasındaki alacağın diğer davalı üçüncü kişi oğluna yapılmış olan temlikin iptaline" karar karar verilmiş olması halinde, mahkemece "temlik edilen ..... TL tutarındaki alacağın, davacının alacak ve eklentileri ile sınırlı olarak 'davalılardan' değil sadece 'davalı üçüncü kişiden' tahsiline şeklinde hüküm kurulması gerekeceği (İİK. 283/II)–