Tasarrufun iptâli davasına konu olan malın, davalı-üçüncü kişinin elinden çıkarılmış olması ve malı elinde bulunduran kimse için- kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı için- iptâl isteminde bulunulmaması ya da bu istemin reddedilmesi halinde mahkemece "dava konusu taşınmazın/taşınır elden çıkarıldığı ... tarihdeki -keşif sonucu belirlenen- gerçek değeri olan ... Liranın (davacının icra takibine konu alacağının asıl ve eklentilerini geçmemek üzere) davalıdan tahsiline" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Davalı üçüncü kişinin borçlunun borçluyu tanıyan ve mali durumunu bilebilecek konumda bulunan kişi olması halinde borçlu tarafından üçüncü kişiye yapılan satışın iptâline karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptâli davası sonucunda, "infazı mümkün olmayacak şekilde" tasarrufun iptâline karar verilemeyeceği (infazda tereddüde sebep olmayacak biçimde hüküm kurulması gerekeceği)–
Davalı üçüncü kişinin borçludan satın aldığı taşınmazı dördüncü bir kişiye satmış olması halinde mahkemece davacı tarafa "talebinin davalı üçüncü kişi yönünden nakdi tazminata dönüştürebileceği" hususunun hatırlatılması gerekeceği-
Tasarrufun iptâli davası sırasında verilen ihtiyati haczin, "tasarrufun iptâli kararı" ile kesin hacze dönüşeceği (İİK. 264/III hükmünün burada uygulanmayacağı)- Davacı taraf birden çok dosya ile takip yapmış ve her takip dosyası ile birbirinden müstakil alacağını takibe koyduğunu açıkladığından, aynı dosya takip borçluları yönünden tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği-
Davacıya "...İcra müdürlüğünün .... Sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına..." şeklinde karar verilmesi yerine sınırlama konulmadan alacaklıya cebri icra yetkisi verilemeyeceği-