Tasarrufun iptâli davasına konu olan malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması ve malı elinde bulunduran kimse için -kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığı için- iptâl isteminde bulunulmaması ya da bu istemin reddedilmesi halinde, üçüncü kişi hakkında malın elinden çıktığı tarihteki değerine hükmedileceği yani bu durumda "iptâl davası"nın "eda (bedel) davası"na dönüşmüş olacağı, bu aşamada mahkemece ayrıca hükmedilen miktara -icra takibinde asıl alacağa faiz yürütülmekte olduğundan- dava tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceği–

Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında; "davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin kişisel bir dava olduğu, bedele dönüşmüş olması halinde, hükmedilen miktara faiz yürütülemeyceği" vurgulanmıştır. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra "dava konusu 214 ...
Aynı doğrultuda