TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Genel Hükümler > - Borç İlişkilerinde Taraf Değişiklikleri > - Borcun Üstlenilmesi > Madde 202 - F. Malvarlığının veya işletmenin devralınması
Madde Listesi Madde 202 - F. Malvarlığının veya işletmenin devralınması
İstihkak davasının açıldığı tarihte hukuken geçerli bir haciz bulunmaması halinde, bu hacizle ilgili olarak açılan davada hukuki yarar bulunmadığından davanın reddi gerekirken "konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmasının yasaya uygun olmadığı- Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği, borç kaynağı çekle belirtilen takip talebindeki adreste yapıldığı, bu tarihten önce aynı adreste yapılan haciz sırasında da borçlu şirket yetkilileri bizzat hazır bulundukları anlaşıldığından, İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesinin borçlu, (dolayısıyla davalı karşı davacı alacaklı) yararına olacağı- Davacı-karşı davalı şirket, "işyerini boş olarak kiraladığını" ileri sürmüşse de, borçlu şirketin kullandığı ticarel nvani altında aynı ürünlerin satışının yapıldığı, çalışanlarının aynı şahıslar olması ve borç doğumundan sonra borçlu tarafından bir kısım malların devredilerek anılan şirketin aynı mallan bu kez davacıya satış olarak gösterilmesi olguları karşısında işyerinin üstü örtülü devir niteliğinde davacı şirkete devredildiğinin kabulü gerektiği- İşyeri devrinin İİK. mad. 44 koşullarına uygun olarak yapıldığı iddia ve isbat olunamadığı gibi, devralan 3. kişinin devraldığı şirketin borçlarından alacaklılara karşı sorumlu olacağı açık olduğundan, davacı karşı davalı 3. kişinin davasının reddine, davalı karşı davacı alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davasının ise kabulüne karar verilmesi gerektiği- Borçluya ait olan davacı 3. kişi şirketle ilgili bulunmayan finansal kiralama sözleşmesine dayanarak davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Haciz yapılan işyerinin borcun doğumundan sonra borçlu tarafından üçüncü bir kişiye devredilmiş ve devir sırasında İİK. 44 ve BK. 179. (şimdi; TBK. mad. 202) maddelerindeki koşulların yerine getirilmemiş olması halinde, devrin alacaklıların haklarını etkilemeyeceği (ve devralan kişinin işletmenin borçlarından sorumlu olacağı)–