Tasarrufun iptâli davasının dinlenebilmesi için, "borçlu hakkında alınmış kesin bir aciz vesikasının bulunması" veya "yapılan hacz işleminin İİK. 105 anlamına gelen geçici aciz belgesi niteliğinde olması" ya da "tasarrufun iptâli davasının İİK. 245 uyarınca iflas idaresi" yahut "İİK 255/III uyarınca kendilerine yetki verilen alacaklılar tarafından açılmış olması" gerekeceği–
İcra müdürlüğünce düzenlenmiş olan "Geçici Aciz Belgesi" başlıklı belgenin "yok" hükmünde olacağı, çünkü ne İİK'da ve ne de İİK. Yönetmeliği'nde, icra müdürlüğüne böyle bir belge düzenleme yetkisinin verilmemiş olduğu–
İptâl isteminin kabul edilmesi halinde, "dava konusu tasarrufun tümünün iptâline" değil, "takip konusu alacak ve fer'ileri (faizleri) ile sınırlı olarak" (takip konusu alacak ve er'ilerine yetecek oranda) "tasarrufun iptâline" (ve davacı alacaklıya dava konusu taşınmaz/taşınır üzerinde haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına) şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
İptâl davasının açılabilmesi için, alacaklının elinde "kesin" ya da "geçici aciz belgesi" bulunmasının zorunlu olduğu, bunun "iptâl davasının ön şartı" olduğu, bu hususun mahkemece doğrudan gözetileceği–
Haczedilen dava konusu eşyaların daha önce yapılmış olan ihaleden satın alınan eşyalar olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması gerekeceği–
Davacı alacaklı tarafından "kendisine borçlu olan davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasındaki işlemin, danışıklı (muvazaalı) olduğu, kendisini alacağından yoksun bırakmak amacıyla yapılmış olduğu" ileri sürülerek BK. 18 (şimdi; TBK. mad. 19) dayanılarak iptâl davası açılabileceği, muvazaanın onlara karşı işlenmiş bir "haksız fiil" niteliğinde olduğu, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca "aciz belgesi"ne dayanmak zorunda olmadığı, davadan muvazaanın varlığının anlaşılması halinde, İİK. 283/I'e göre "iptâl ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışının istenebileceğine" karar verilmesi gerekeceği–