Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği –
Tasarrufun iptâli davasına konu olan malın, davalı-üçüncü kişinin elinden çıkarılmış olması ve malı elinde bulunduran kimse için- kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığı için- iptâl isteminde bulunulmaması ya da bu istemin reddedilmesi halinde mahkemece "dava konusu taşınmazın/taşınır elden çıkarıldığı ... tarihdeki -keşif sonucu belirlenen- gerçek değeri olan ... Liranın (davacının icra takibine konu alacağının asıl ve eklentilerini geçmemek üzere) davalıdan tahsiline" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
Haciz tutanağında «... borçlunun başka haczi mümkün malları bulun-madığı»nın belirtilmemiş olması halinde, bu tutanağın «kesin aciz belgesi» niteliğini (İİK. mad. 105/I) taşımayacağı—
"Haciz işlemi yapıldığı" yazılı olmayan haciz tutanaklarının, İİK. 105 anlamında "geçici aciz belgesi" niteliğini taşımayacağı–
İcra müdürlüğünce düzenlenmiş olan "Geçici Aciz Belgesi" başlıklı belgenin "yok" hükmünde olacağı, çünkü ne İİK'da ve ne de İİK. Yönetmeliği'nde, icra müdürlüğüne böyle bir belge düzenleme yetkisinin verilmemiş olduğu–
Davalının ölen kocası ile borçlunun karısının kardeş olmaları halinde, bu davalının borçlunun durumunu (mal kaçırma kastını) bilebilecek durumda olması nedeniyle, mahkemece yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Tasarrufun iptâli davasının dinlenebilmesi için, "borçlu hakkında alınmış kesin bir aciz vesikasının bulunması" veya "yapılan hacz işleminin İİK. 105 anlamına gelen geçici aciz belgesi niteliğinde olması" ya da "tasarrufun iptâli davasının İİK. 245 uyarınca iflas idaresi" yahut "İİK 255/III uyarınca kendilerine yetki verilen alacaklılar tarafından açılmış olması" gerekeceği–
İptâl isteminin kabul edilmesi halinde, "dava konusu tasarrufun tümünün iptâline" değil, "takip konusu alacak ve fer'ileri (faizleri) ile sınırlı olarak" (takip konusu alacak ve er'ilerine yetecek oranda) "tasarrufun iptâline" (ve davacı alacaklıya dava konusu taşınmaz/taşınır üzerinde haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına) şeklinde karar verilmesi gerekeceği-