İcra mahkemesinin kararı ile iptâl edilmiş olan kesin aciz vesikasına dayanılarak tasarrufun iptâli davası açılamayacağı–
Masa alacaklılarının, bir iddianın takibi hakkını her hangi bir alacaklıya -İİK. 245 uyarınca- devretmesinin, davada "davacı" olarak taraf olma yetkisinin de devrini gerektirmeyeceği (İflas idaresinin davada taraf olma zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı)-
Dosyada mevcut belgelerden borçlunun taşınmaz mallarına ve bankalarda mevduatına rastlanamaması ve borçluya ait çeşitli adreslerde yapılan hacizlerde borcunu karşılayacak taşınır malının bulunmadığının saptanması halinde, düzenlenen haciz tutanaklarının "geçici aciz belgesi" hükmünde sayılacağı–
İptâl davasının, "borçlunun aczinin gerçekleşmemesi" nedeniyle reddedilmiş olmasının, yasal koşulların gerçekleşmesi halinde, yeniden açılan davanın reddini gerektirmeyeceği–
İİK. 277 vd. göre «tasarrufun iptâli davası» açılabilmesi için, davacının davalıdaki alacağından dolayı yaptığı icra takibinin kesinleşmiş olması ve bu takip(ler) sonucu alacaklının «aciz belgesi»ne dayanması gerekirse de, davacı-alacaklı tarafından açılmış veya açılacak alacak (tazminat) davasını sonuçsuz (karşılıksız) bırakmak amacı ile kötü niyetli borçlu davalı ile diğer davalı üçüncü kişi arasında yapılmış olan danışıklı (muvazaalı) mal kaçılmaya yönelik hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptâli için de -BK. 18’e (şimdi; TBK. mad. 19) dayalı olarak- iptâl davası açılabileceği, bu davanın dinlenebilmesi için, davacı-alacaklının ayrıca «aciz belgesi» ibraz etmesine gerek bulunmadığı-
İİK'nun 331. maddesinde öngörülen suçun oluşup oluşmadığı hakkında karar verecek olan mahkemenin, alacaklı tarafından borçlu hakkında asliye hukuk (ticaret) mahkemesinde açılmış olan tasarrufun iptâli davasına ilişkin dosyayı da inceleyerek sanığın hukuki durumunu değerlendirmesi gerekeceği–
Haciz tutanağında "...borçlunun BAŞKA haczi mümkün malları bulunmadığının belirtilmemiş olması halinde, bu tutanağın "geçici aciz belgesi" niteliğini (İİK. mad. 105/I) taşımayacağı–
İİK. 277 vd.'na göre tasarrufun iptali istenebilmesi için, borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği-
İptâl davasında, davacının aciz belgesi sunamaması halinde mahkemece "...dava şartı yerine getirilmemiş olması nedeni ile, açılan davanın reddine..." şeklinde karar verilmesi gerekeceği–
Kambiyo senetlerine dayalı alacaklarda borcun daha önce doğmasına karşın senetlerin daha sonraki bir tarihte düzenlendiği yada düzenleme tarihinden sonraki bir tarihin yazıldığının uygulamada sıkça görülen bir husus olduğu- Borcun vade veya takip tarihinden dolayısıyla da tasarruf tarihinden önce doğduğu iddia edilmişse bunun araştırılması gerekeceği, bu yönün dava şartı olup, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın incelenmesi gerekeceği-